13. Ceza Dairesi Esas No: 2020/215 Karar No: 2020/8706 Karar Tarihi: 06.10.2020
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/215 Esas 2020/8706 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, sanığın karşılıksız yararlanma suçu işlediği ve mahkum edildiği belirtiliyor. Temyiz süresi ile ilgili olarak 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesi inceleniyor. Bu maddelerde bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı temyiz süresi 15 gün olarak belirtiliyor. Yargıtay Dairesinin bozma ilamı sonrasında yapılan incelemede, sanığın beraat yerine mahkum edildiği ve hükmün bozulması gerektiği sonucuna varılıyor. Detaylı kanun maddeleri: 6723 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 305-326. maddeleri, 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesi.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/215 E. , 2020/8706 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Her ne kadar 6723 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce ilk derece mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"un 305 ile 326. maddelerindeki temyiz hükümlerinin uygulanması gerektiği, anılan Kanunun 310. maddesi uyarınca bir haftalık temyiz süresinin geçerli olduğu anlaşılmakta ise de, 05.08.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi (7) gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş (15) gün olarak değiştirildiği, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 1. madde hükmüne göre de, 05.08.2017 ve sonrasında verilen (ilk derece ve istinaf ayırımı yapılmaksızın bütün) kararlar hakkında yeni temyiz sürelerinin uygulanması gerektiğinin belirtildiği, ceza muhakemesinde “Derhal Yürürlük İlkesi” nin geçerli olduğu, bu ilke uyarınca değişiklik aleyhe olsa bile yürürlüğe girdiği günden itibaren bütün vakıalarda uygulanması gerektiği, kaldı ki değişikliğin sanık lehine bir değişiklik olduğu, esasen yürürlükten kaldırılmakla birlikte 5320 sayılı Kanunun’un 8. maddesi dolayısıyla bir kısım kararlar yönünden yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi hükmünün bu değişiklikler karşısında “zımnen ilga” edildiğinin kabul edilmesi gerektiği düşüncelerinden hareketle temyiz süresinin on beş (15) gün olduğu belirlendiği, Nihayet, tereddütleri ortadan kaldırmak amacıyla 7035 sayılı Kanun"a eklenen geçici birinci maddesiyle; 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinde yapılan değişiklikler “bu Kanun"un (7035) yürürlüğe girdiği tarihte ve sonrasında verilen kararlar hakkında uygulanır” denilmek suretiyle doğrudan ya da istinaf sonrası ayrımı yapmaksızın bütün kararların yeni temyiz süresine, yani on beş (15) günlük temyiz süresine tabi olduğu açıkça vurgulanması karşısında; o yer Cumhuriyet Savcısı’na kararın 27.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve 15 günlük süre dolmadan temyiz edildiği anlaşılmakla yapılan temyiz incelemesinde; Sanık hakkında 31.03.2012 tarihinde düzenlenen tutanakta abonesiz sayaç ile kullanım yapıldığının belirlendiği, Dairemizin bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporunda ise sanığın 5 yıllık tüketimleri incelenerek kayıt dışı kullanım yapılmadığının belirlenmesi karşısında; sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06.10.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.