Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3048
Karar No: 2019/2203
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3048 Esas 2019/2203 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3048 E.  ,  2019/2203 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.



    KARAR

    Davacı vekili; müvekkilinin 119, 120, 121 ve 122 nolu parselde bulunan taşınmazın maliki olduğunu, davalı ...... çizdiği proje doğrultusunda diğer davalı ..."nün 2009 yılından beri taşınmazdan sulama kanalı ve yol geçirmek ve kanaldan çıkan harfiyatı dökmek suretiyle işgal ettiğini, işgalin devam ettiğini, müvekkilinin taşınmazdan faydalanamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2009 yılından itibaren her yıl hasat döneminden başlayacak yasal faizi ile birlikte toplamda 2.000,00 TL ecrimisil bedelinin ve devletçe ödenmesi gereken destekleme primleri ile beraber davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...... vekili; kurumun bu dava ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, kanallarla ilgili işgali yapan idareye davanın yöneltilmesi gerektiğini, husumetlerinin bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ... vekili de öncelikle davanın idari yargının görev alanına girdiğini, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu parselin toplulaştırma sahası içinda olduğunu, toplulaştırma işlemlerinin kesinleştiğini, dava konusu işlemle müvekkili kurumun hiçbir ilgisinin olmadığını, toplulaştırma çalışmalarını yapan kurumun ...... olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davacı vekili, 24/12/2013 tarihli celsede ise 121 parsele yönelik 2009, 2010, 2011 yıllarına ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; ecrimisil istemine lişkindir.
    1.Davalı vekilinin (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
    2.Ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
    25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
    Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
    Dosya kapsamından, 120 parsel için 2010 yılında 7.600 TL, 2009 yılında 3.650 TL zarar ziyan tespiti, 119 parsel için 2010 yılında 228 TL, 2009 yılında 109 TL, 122 parsel için 2009 yılında 7.321 TL zarar ziyan tespiti yapılmış olduğu ve tespit edilen rakamlara ilişkin davacı ile davalılardan ...... arasında karşılıklı sulh anlaşması yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Ancak ......... tarafından düzenlenen 28.06.2013 ve 24.10.2013 tarihli bilirkişi raporlarında ve Mahkemenin temyize konu olan 2012/686 Esas 2013/856 Karar sayılı kararının gerekçesinde zarar ziyan tespit tutanakları ve sulh anlaşmalarına ilişkin belgeler değerlendirilmemiştir. Mahkemece sözü geçen belgelere istinaden davalıya ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, ödeme yapılmış ise yapılan ödemelerin ecrimisil bedelinden mahsup edilip edilmeyeceği hususunun denetime elverişli bir şekilde değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    Öte yandan; olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise, HMK"nin 25, 26, 31 ve 33. maddeleri (1086 sayılı HUMK"un 74, 75 ve 76. maddeler) gereğince, Hakime aittir. Ancak, 6100 sayılı HMK"nin 26. (1086 sayılı HUMK"un 74.) maddesine göre; hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Talepten fazlaya karar verilebilmesi ancak davalının muvafakatiyle mümkündür (HMK m.141/2).
    Açıklanan bu ilke ışığında; Mahkeme tarafından, 119,120 ve 122 nolu parsellere yönelik bilirkişi tarafından hesaplanan ve davacı vekilince de bu miktarlar dikkate alınmak suretiyle verilmiş olan bedel artırım dilekçesindeki miktarların aşılarak, talep edilenden fazlasına karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı ...... Genel Müdürlüğü vekilinin yukarıda (2) nolu bentte belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.03.2019 tarihinde oy birilğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi