Hukuk Genel Kurulu 2018/570 E. , 2021/566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı dava dilekçesinde; sanık olarak yargılandığı Kemer 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/397 E. sayılı dosyasının 26.02.2016 tarihli duruşmasında ve sonrasında hakkında usulsüz işlemler yapıldığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Özel Daire Kararı:
5. Yargıtay 4. Hukuk Dairesince tensiben yapılan inceleme sonucunda 05.03.2018 tarihli ve 2018/17 E., 2018/13 K. sayılı karar ile;
“…DAVA: Davacı dava dilekçesinde; sanık olarak yargılandığı Kemer 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/397 esas numaralı davasının 26/02/2016 günlü duruşmasında ve sonrasında hakkında usulsüz işlemler yapıldığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE: Dava, ceza mahkemesi hakiminin yargısal faaliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava şartı niteliğindeki görev sorunu, kendiliğinden ve öncelikle irdelenmeli ve ön inceleme aşamasında bu konuda bir karar verilmelidir. (HMK m.114, m.115 ve m.138)
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 141. maddesinin, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile eklenen ek 3. fıkrasında ".... Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil olmak üzere hakimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir." hükmü yer almakta olup, 142. maddesi ile de bu davalarda zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinin yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında mahkememiz görevsiz olduğundan aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca;
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 6545 sayılı Yasa"nın 70. maddesi ile değişik 142. maddesi uyarınca mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi Ankara Ağır Ceza Mahkemesi"ne gönderilmesine…” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi:
6. Özel Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
II. GEREKÇE
7. Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 573 ve devamı maddelerinde, “hakim ve icra reisi” aleyhine 573. maddede belirtilen yedi bent ile sınırlı olmak üzere tazminat davası açılabileceği düzenlenmiş, 25.03.1931 tarihli ve 19/35 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile de ceza hâkimlerinin de hâkim kavramı içinde olduğu kabul edilmiştir. Cumhuriyet savcıları ise başlık ve madde metni dikkate alındığında HUMK’nın 573 ve devamı koruması içine alınmamış, genel sorumluluk sebepleri çerçevesinde tazminat davası açılabileceği içtihatlar ile kabul edilmiştir.
8. 09.02.2011 tarihli ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 14. maddesi ile HUMK’nın 573. maddesinde değişiklik yapılmış, hâkimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği düzenleme altına alınmıştır. Aynı Kanun’un 12. maddesi ile 24.02.1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’na 93. maddeden sonra gelmek üzere 93/A maddesi eklenmiş; hâkim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle ancak Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği, hâkim ve savcılar aleyhine kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa tazminat davası açılamayacağı düzenlenmiştir.
9. Aynı Kanun’un geçici 2. maddesinde görevli mahkeme konusunda düzenleme yapılmış, 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) yürürlüğe girinceye kadar, mülga 1086 sayılı HUMK’nın 573. maddesindeki sebeplere dayanılarak açılacak tazminat ve rücu davalarının ve hâkimlerin bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle Devlet aleyhine açılan tazminat davasının, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde açılacağı ve ilk derece mahkemesi sıfatıyla görüleceği hüküm altına alınmıştır.
10. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 46. maddesinde hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği düzenlenmiş, madde gerekçesinde “Hükümde geçen ‘hâkim’ kavramının genel anlamda kullanıldığı, buna yargı yetkisini kullanan tüm hâkimlerin dâhil olduğu, ilk derece mahkemesi hâkimleri, bölge adliye mahkemesi hâkimleri, Yargıtay, Danıştay başkan ve üyeleri keza ceza mahkemesi hâkimlerinin de buraya dâhil olduğu” ifade edilmiştir.
11. HMK’nın 46. maddesine istinaden açılan tazminat davalarında görevli mahkeme 47. maddede düzenlenmiş; ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı Devlet aleyhine tazminat davasının Yargıtay ilgili hukuk dairesinde açılacağı ve ilk derece mahkemesi sıfatıyla görüleceği hükmü getirilmiştir.
12. 21.02.2014 tarihli ve 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 19. maddesi ile 24.02.1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 93/A maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Böylelikle “Cumhuriyet savcıları” hakkında açılacak tüm tazminat davalarında görevli mahkemenin neresi olduğu sorunu, “ceza hâkimleri” hakkında ise HMK’nın 46. maddesi haricindeki hukuksal nedene dayalı olarak açılan tazminat davalarında görevli mahkemenin neresi olduğu sorunu ortaya çıkmıştır.
13. 5271 sayılı CMK’nın “Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat” başlıklı 141. maddesinde suç soruşturması veya kovuşturması sırasında 141. maddenin 1. fıkrasında düzenlenen hâller nedeni ile zarar gördüğünü iddia eden kişilerin maddî ve manevî her türlü zararlarını Devletten isteyebilecekleri düzenlenmiştir.
14. Aynı Kanun’un 142. maddesinde ise koruma tedbirleri nedeni ile tazminat isteminin, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanacağı hükmü getirilmiştir.
15. 18.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la CMK’nın 141. maddesine;
“(3) Birinci fıkrada yazan hâller dışında, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir.
(4) Devlet, ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan hâkimler ve Cumhuriyet savcılarına bir yıl içinde rücu eder.”
şeklinde üçüncü ve dördüncü fıkralar eklenmiştir.
16. Ayrıca “Ceza hâkimleri” ve “Cumhuriyet savcıları” hakkında açılmış derdest olan davalar hakkında ise 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a geçici 8. madde eklenerek; bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce suç soruşturması ve kovuşturması sırasında yapılan her türlü işlem veya alınan karar nedeniyle hâkimler ve Cumhuriyet savcıları hakkında hukuk mahkemelerinde açılan ve hâlen derdest olan tazminat davasına ilişkin dosyaların mahkemesince, Yargıtay incelemesinde bulunan dosyaların ise esası incelenmeksizin ilgili dairece yetkili ağır ceza mahkemesine gönderileceği ve bu davaların ağır ceza mahkemelerince, 5271 sayılı CMK’nın 141 ve devamı maddeleri uyarınca Devlet aleyhine yürütülmek suretiyle karara bağlanacağı düzenlenmiştir. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.02.2021 tarihli ve 2020/4-98 E., 2021/48 K. sayılı kararında da yer verilmiştir.
17. Somut olayda davacı ceza davasında yapılan işlemler sebebiyle tazminat talep etmiş olup, belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca görevli mahkeme davacının oturduğu yer ağır ceza mahkemesidir.
18. Bu durumda, Özel Dairece verilen dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle usulden reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerekmektedir.
III. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 18.05.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.