Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/210
Karar No: 2013/4243
Karar Tarihi: 26.3.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/210 Esas 2013/4243 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, miras muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, (olmadığı taktirde tenkis) isteğine ilişkindir. Davacılar, miras bırakanın tapu devri işlemlerini muvazaalı olarak gerçekleştirdiğini iddia ederek dava açmışlardır. Yerel mahkeme davayı reddetmiştir. Ancak, Yargıtay, miras bırakanın dava konusu taşınmaz paylarını temlikteki gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıların temyiz itirazını haklı bulmuştur. Bu doğrultuda, davalı Çiğli Belediyesi dışındaki davalılar bakımından miras bırakan O'dan davalılara temlik edilen paylar gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 428.maddesi gereğince hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 (6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 237) ve Tapu Kanunun 26. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2013/210 E.  ,  2013/4243 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/11/2011
    NUMARASI : 2008/96-2011/453

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil veya tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleşen davanın davacıları tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.02.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar H.. A.. Y.. vd.vekili Avukat S.. Y.., davacı S.. K.. vk. Av.A.. Ç..ile temyiz edilen davalı O.. K.. vekili Avukat C..A.. geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar R.. O.. vd. Vekili Avukat, davalı Çiğili Belediye Başkanlığı vekili Avukat, davalı A..D.. K..gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, (olmadığı taktirde tenkis) isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakan O.. K..’nın çekişme konusu 698 parsel sayılı taşınmazın 912/1822 payını yarı yarıya olmak üzere oğulları davalılar O.. ile A.. D.. K..’ya 13.08.1975 tarihli akitle, aynı taşınmazın 389/1822 payını 16.06.1982 tarihli akitle oğlu davalı O..’a, yine aynı taşınmazın 330/1822 payını damadı davalı A..’e, 226/1822 payını kızı davalı R..’e ve 32/1822 payını da oğlu davalı O..’a 18.01.1982 tarihli akitle satış suretiyle temlik ettiği, anılan davalılar adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olan taşınmazın 16.11.1995 tarihinde imar suretiyle 102 ada 2, 3, 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar olarak davalılar adına tescil edildiği, davalı R..’in 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 130/335 payını imar sonrası davalı Sasalı Belediyesinden satış suretiyle edindiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar, anılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
    Dosya kapsamı ile, miras bırakan O..K..’nın davalı Sasalı Belediyesine (yeni Çiğli Belediyesine) yaptığı bir taşınmaz temliki bulunmadığı, anılan belediyenin imar uygulaması sonucunda dava konusu 102 ada 6 parsel sayılı taşınmazda paydaş hale geldiği gözetildiğinde, davalı Çiğli Belediyesine (öncesinde Sasalı) yönelik davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davacıların öteki temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 (6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 237) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; davacıların miras bırakan O..’ın ilk eşinden olma ölen kızı B.. K..’nın çocukları, dolayısıyla murisin torunları oldukları, davalıların ise ikinci eşten olma çocukları ve ikinci eşinden olma kızı E.. Ç..’ın eşi yani murisin damadı bulundukları, miras bırakanın kendi evinde oturan, emekli maaşı olan, mal satmaya ihtiyacı bulunmayan biri olup, tek mal varlığını paylara bölmek suretiyle ikinci eşten olma çocuklarına temlik ettiği görülmektedir.
    Öyleyse, değinilen bu olgular, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğine miras bırakan O..’ın dava konusu taşınmaz paylarını temlikteki gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca; davalı Çiğli Belediyesi dışındaki davalılar bakımından miras bırakan O..’dan davalılara temlik edilen paylar gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve hukuki olmayan gerekçe ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden davacılar vekilleri için 990.00"ar.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 26.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi