
Esas No: 2021/14859
Karar No: 2022/977
Karar Tarihi: 01.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/14859 Esas 2022/977 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve kasten yaralama suçlarından 2014 yılında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ancak denetim süresi içinde sanığın taksirle ölüme sebep olma suçu işlemesi nedeniyle kararın açıklanması için ihbarda bulunulduğu ve kararın açıklandığı anlaşılmıştır. Ancak yapılan değerlendirmeler sonucu, sanığın adli sicil kaydında başka bir açıklanması gereken hüküm bulunmadığı, Bursa 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/770 E. sayılı kararının hükmün açıklanmasına esas alınamayacağı ve sanığın hüküm giydiği eylemin kasten olmadığı dikkate alındığında, verilen hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrası, 21/1. maddesi, 21/2. maddesi, 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adresi olarak kabul edilip merci tarafından tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; sanığın yokluğunda verilen 29.01.2014 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın doğrudan MERNİS adresine askerde olduğu tespit edilerek kardeşine tebliğ edildiği, ancak bu tebliğin usulsüz olduğu, buna dayanarak yapılan hükmün kesinleştirilmesinin de usulüne uygun olmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin de işlemeye başlamadığı gözetilmeden, hukuken geçerliliği bulunmayan 22.02.2016 tarihli karar ile açıklanması koşulları oluşmayan 29.01.2014 tarihli hükmün açıklanmasına dair yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
Sanık hakkında mahkemenin 29.01.2014 tarihli ve 2013/277 E. sayılı kararı ile konut dokunulmazlığının ihlali ve kasten yaralama suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 05.03.2014 tarihinde kesinleşmesinin ardından denetim süresi içinde sanığın 12.08.2015 tarihinde işlediği "taksirle ölüme sebep olma” suçu nedeniyle yapılan kovuşturma sonucunda Bursa 17. Asliye Ceza Mahkemesince 25.11.2015 tarihli karar ile cezalandırılmasına karar verilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın açıklanması için ihbarda bulunulduğu ve kararın açıklandığı anlaşılmakla;
Hükmün açıklanmasına esas alınan mahkûmiyetin taksirle ölüme sebep olma suçuna ilişkin olduğu, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkeme tarafından hükmün açıklanacağı düzenlemesi karşısında; Bursa 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/770 E. sayılı kararının hükmün açıklanmasına esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydında başkaca hükmün açıklanmasına esas sabıkasının bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 01.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.