21. Ceza Dairesi Esas No: 2016/478 Karar No: 2016/637 Karar Tarihi: 02.02.2016
Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/478 Esas 2016/637 Karar Sayılı İlamı
21. Ceza Dairesi 2016/478 E. , 2016/637 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2015/377173
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 06.11.2015 gün ve 2015/22965/72449 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29.12.2015 gün ve KYB.2015/377173 sayılı ihbarnamesi ile; Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ......"in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 204/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 58/6. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İstanbul ... Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2014 tarihli ve 2013/250 esas, 2014/407 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde; Dosya kapsamına göre, İstanbul ..... Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Kanun’un 58/1. maddesinde yer alan “ Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin suç tarihi olan 10/05/2012 tarihinden sonra, 08/11/2012 tarihinde kesinleşen İstanbul .... Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2012 tarihli ve 2012/316 esas, 2012/1259 karar sayılı kararının tekerrüre esas alınmasında ve bu haliyle tekerrüre esas bir mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında verilen cezanın mükerrirlere özgün infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü: İncelenen dosya içeriğine göre; gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak kabul edilen 10.05.2012 tarihinin, katılanın sanık hakkında şikayette bulunduğu tarih olması ve Cumhuriyet Başsavcılığında alınan beyanında katılan ...."in; "şüpheliye 2010 yılının tahminen Mart ayında fotoğraf ve kimlik fotokopimi verdim ben belgeleri verdikten 1 ay kadar sonra bana dilekçemin ekinde fotokopisini sunduğum ...... ruhsat numaralı 01.06.2006 tarihli T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün adıma düzenlenmiş olan Gözlükçülük Ruhsatnamesini getirip verdi." demesi karşısında, suç tarihinin 2010 yılının Nisan ayı olduğunun anlaşılması, 5237 sayılı TCK"nun 51. maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasına ilişkin erteleme kararı verilebilmesi için, sanığın daha önce 3 aydan fazla kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması ve mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasının gerekli olması cihetiyle, incelenen dosyada, yüklenen suç için suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında engel sabıkası bulunmayan sanığın hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine, “sanığın sabıka durumu itibariyle şartlar oluşmadığından" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmolunan cezanın ertelenmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesinde isabet bulunmadığı anlaşılmakla, belirtilen bu konuda da kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.