Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2643
Karar No: 2018/6070
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/2643 Esas 2018/6070 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/2643 E.  ,  2018/6070 K.

    "İçtihat Metni"

    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 106/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün ve 9 ay 17 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Akhisar 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/04/2009 tarihli ve 2008/596 esas, 2009/241 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda uyarlama yargılaması yapılarak hükümlülerin infazının durdurulmasına, uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ilişkin Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2016 tarihli ve 2008/22 esas, 2009/24 sayılı ek kararını takiben, uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin uzlaştırma raporu kapsamında mahkûmiyet hükmünün aynen aynen infazına dair aynı Mahkemenin 03/05/2017 tarihli ve 2008/22 esas, 2009/24 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/684 değişik iş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 27/02/2018 gün ve 94660652-105-45-11929-2017-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/03/2018 gün ve 2018/17970 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesince, uzlaştırma sağlanamadığına yönelik düzenlenen rapor nazara alınarak mahkûmiyet kararlarına ilişkin aynen infaz kararı verilmiş ise de;
    Uzlaşma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklideki,
    Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklindeki,
    Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki,
    Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." şeklindeki,
    Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir." şeklindeki,
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki,
    Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, " Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
    Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa tebligat parçası üzerine adresin mernis adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirtilerek tebliğ yapması gerektiği;
    Somut olayda uzlaştırmacının sanığa uzlaşma teklifi yapmak üzere iadeli taahhütlü davet mektubu gönderdiği akabinde de telefon ile arandığı buna karşın sanığa ulaşılamadığı, uzlaştırmacı tarafından sanığa ulaşılamaması aşamasından sonra yukarıda detaylıca açıklandığı üzere bürodan bilinen son adresine uzlaştırma teklifinin gönderilmesini talep etmesi ve büronun da açıklandığı şekilde tebliğ yapması gerekirken, uzlaştımacı tarafından o sırada ceza infaz kurumunda bulunduğu anlaşılan sanığa teklif için çağrı yapmak amacıyla iadeli taahhütlü mektup yolu ile davetname gönderilmesi ve davetnameden sonra telefon yolu ile de uzlaştırma içeriğinden sanığın bilgilendirilememesi üzerine uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen raporun usulünce tanzim edilmediği gözetilmeden, aynen infaz kararına karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 106/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün ve 9 ay 17 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Akhisar 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/04/2009 tarihli ve 2008/596 esas, 2009/241 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda uyarlama yargılaması yapılarak hükümlülerin infazının durdurulmasına, uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ilişkin Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2016 tarihli ve 2008/22 esas, 2009/24 sayılı ek kararını takiben, uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin uzlaştırma raporu kapsamında mahkûmiyet hükmünün aynen aynen infazına dair aynı Mahkemenin 03/05/2017 tarihli ve 2008/22 esas, 2009/24 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/684 değişik iş sayılı kararının,
    Uzlaşma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklideki,
    Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklindeki,
    Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki,
    Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." şeklindeki,
    Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir." şeklindeki,
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki,
    Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, " Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
    Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa tebligat parçası üzerine adresin mernis adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirtilerek tebliğ yapması gerektiği;
    Somut olayda uzlaştırmacının sanığa uzlaşma teklifi yapmak üzere iadeli taahhütlü davet mektubu gönderdiği akabinde de telefon ile arandığı buna karşın sanığa ulaşılamadığı, uzlaştırmacı tarafından sanığa ulaşılamaması aşamasından sonra yukarıda detaylıca açıklandığı üzere bürodan bilinen son adresine uzlaştırma teklifinin gönderilmesini talep etmesi ve büronun da açıklandığı şekilde tebliğ yapması gerekirken, uzlaştımacı tarafından o sırada ceza infaz kurumunda bulunduğu anlaşılan sanığa teklif için çağrı yapmak amacıyla iadeli taahhütlü mektup yolu ile davetname gönderilmesi ve davetnameden sonra telefon yolu ile de uzlaştırma içeriğinden sanığın bilgilendirilememesi üzerine uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen raporun usulünce tanzim edilmediği gözetilmeden, aynen infaz kararına karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Görevlendirilen uzlaştırmacı tarafından, uzlaştırma işlemlerinin yöntemince yapılıp yapılmadığının ve buna bağlı olarak infazın devamına ilişkin ek karar ile bu karara karşı sanık tarafından yapılan itirazın reddine dair merci kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki düzenleme karşısında; kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/12/2016 tarihli, 2014/13-194 Esas ve 2016/466 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nın ""zaman bakımından uygulama"" başlığını taşıyan 7. maddesinin 2. fıkrasındaki ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanıp, infaz olunacağına""na dair düzenleme ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun ""Mahkûmiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında duraksama başlığını"" taşıyan 98/1. maddesinde ""Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir."" amir hükmü uyarınca, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir.Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık(madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.
    Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile "ibaresi madde metninden çıkarılmış, aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki düzenlemede bir değişiklik yapılmamıştır.
    Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme, uzlaştırmacı tarafından sanığa uzlaştırma teklifinin yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.
    Uzlaştırma CMK"nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254/1. maddesinde" Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. " denilmiştir.
    CMK"nın 253. maddesinin aşağıda belirtilen fıkraları;
    "(4) Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.
    (5) Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır.
    (6) Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.
    (25) (Ek: 24/11/2016-6763/34 md.)Uzlaştırmacıların nitelikleri, eğitimi, sınavı, görev ve sorumlulukları, denetimi, eğitim verecek kişi, kurum ve kuruluşların nitelikleri ve denetimleri ile uzlaştırmacı sicili, uzlaştırmacılar ve eğitim kurumlarının listelerinin düzenlenmesi, Cumhuriyet başsavcılığı bünyesinde kurulan uzlaştırma bürolarının çalışma usul ve esasları, uzlaştırma teklifi ile müzakere usulü, uzlaştırma anlaşması ve raporda yer alacak konular ile uygulamaya dair diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir." biçimindedir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesinin ikinci fıkrası " Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin reşit olmaması ya da kısıtlı olması hâli ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Bu kişilerin ayırt etme gücüne sahip olup olmadıkları Cumhuriyet savcısı tarafından araştırıldıktan sonra, uzlaşma teklifinin muhatabı belirlenir." şeklindedir.
    6763 sayılı Yasayla uzlaştırma konusunda yapılan kapsamlı değişikliğe rağmen Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği ancak, 05.08.2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlük kazanmıştır. Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği, 26/7/2007 tarihli ve 26594 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliği yürürlükten kaldırmıştır. 26/7/2007 tarihli ve 26594 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 6763 sayılı Yasayla yapılan değişiklik öncesi yürürlükte olan mevzuata uygun olarak düzenlendiği için, değişiklik sonrası fiili olarak ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalmıştır.
    İncelenen dosyada;
    Sanık hakkında mağdur ..."ye yönelik olarak 04/01/2008 ve sonrasında gerçekleştirdiği hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle TCK"nın 125/1, 43/1, 53, 106/1-1. cümle, 43/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle 25/11/2008 tarihinde iddianame düzenlenerek kamu davasının açıldığı, yargılama neticesinde, Akhisar 1. Sulh
    ./...

    -7-



    Ceza Mahkemesinin 30/04/2009 tarihli ve 2008/596 esas, 2009/241 sayılı kararıyla TCK"nın 125/1, 43/1, 62, 106/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca sırasıyla 6 ay 7 gün ve 9 ay 17 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 06/05/2013 tarihli ve 2011/23344 esas, 2013/13631 sayılı ilamıyla hakaret suçundan kurulan hükmün onanmasına, tehdit suçundan kurulan hükmün ise sonuç cezanın 9 ay 10 gün hapis cezasına indirilmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, hükmlerin kesinleşmesini müteakip infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2016 tarihli ve 2008/22 esas, 2009/24 sayılı ek kararıyla uyarlama yargılaması yapılarak her iki hükmün infazının durdurulmasına, uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verildiği, dosyanın 14/03/2017 tarihinde uzlaştırmacıya teslim edildiği, uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma teklifinin mağdura iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderildiği ve mağdurun eşi imzasıyla teslim edildiği, 21/04/2017 tarihli uzlaştırma raporunda mağdurun müracaatının sağlandığının, belirli koşulların sağlanması halinde uzlaşmak istediğini beyan ettiğinin, sanığa ise telefonla ulaşılmadığının bu nedenle de uzlaştırmanın sağlanamadığının belirtildiği, UYAP üzerinden yapılan kontrolde sanığın uzlaştırma işlemleri sırasında İzmir 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda olduğu, Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/05/2017 tarihli ve 2008/22 esas, 2009/24 sayılı ek kararıyla uzlaştırma sağlanamadığı gerekçesiyle hükümlerin infazının devamına karar verildiği, bu ek kararın sanığa 24/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, sanık tarafından 29/05/2017 tarihinde itiraz edildiği, itirazın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/684 değişik iş sayılı kesin nitelikteki kararıyla reddedildiği, Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/11/2017 tarihli ve 2008/22 esas, 2009/24 sayılı ek kararıyla kanun yararına bozma yoluna başvurulması nedeniyle hükümlerin infazının durdurulmasına karar verildiği, sanığın UYAP ortamından temin edilen nüfus kaydına göre, Akhisar Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2016/1856 esas, 2017/350 karar, 22/03/2017 kesinleşme tarihli kararıyla sanığın kısıtlandığı ve ...l isimli kişinin vasi olarak atandığı anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde sanık ..."a yükletilen TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, sanığa yükletilen hakaret suçunun ise, 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesinin yürürlük tarihi olan 09/07/2009 tarihinden önce işlenmiş olması nedeniyle suç tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında bulunduğu, şikayetçinin Cumhuriyet başsavcılığında alınan 12/05/2008 tarihli ifadesinde uzlaşmak istemediğini beyan ettiği, hakaret suçundan kurulan hükmün Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 06/05/2013 tarihli ve 2011/23344 esas, 2013/13631 sayılı ilamıyla onanmasına karar verildiği ancak, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma
    bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek hem tehdit suçu hem de hakaret suçu açısından uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
    CMK"nın 253. maddesinin dördüncü fıkrasında, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacının, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacağı, uzlaştırmacının, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabileceği düzenlenmiş, şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılacağı belirtilmiştir. İncelemeye konu dosyada, uzlaştırmacı tarafından, hükmün kesinlemesinden sonra şikayetinden vazgeçen mağdur ..."ye uzlaşma teklifi iadeli taahhütlü olarak gönderilmiş, mağdurun eşi imzasına teslim edilmiş, 21/04/2017 tarihli uzlaştırma raporunda mağdurun müracaatının sağlandığı, belirli koşulların sağlanması halinde uzlaşmak istediğini beyan ettiği, sanığa ise telefonla ulaşılmadığı bu nedenle de uzlaştırmanın sağlanamadığı belirtilmiş, UYAP üzerinden yapılan kontrolde sanığın uzlaştırma işlemleri sırasında İzmir 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda olduğu belirlenmiş, UYAP ortamından temin edilen nüfus kaydına göre, Akhisar Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2016/1856 esas, 2017/350 karar, 22/03/2017 kesinleşme tarihli kararıyla sanığın kısıtlandığı ve ...l isimli kişinin vasi olarak atandığı anlaşılmıştır. Uzlaştırmacı tarafından, kendisine görev veren uzlaştırma bürosu aracılığıyla sanığa ya da kanuni temsilcisine açıklamalı tebligat gönderilmediği gibi herhangi bir istinabe işlemi de yapılmamıştır. Bu açıklamalar karşısında, uzlaştırmacı tarafından sanığa yönelik uzlaştırma teklifinin yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapıldığının kabul edilmesi mümkün değildir.
    Tüm bu nedenlerle, hakaret ve tehdit suçlarından hükmolunan hapis cezalarının aynen infazına dair Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/05/2017 tarihli ve 2008/22 esas, 2009/24 sayılı ek kararında ve bu karara karşı sanık tarafından yapılan itirazın reddine dair Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/684 değişik iş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/684 değişik iş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 29/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi