
Esas No: 2011/5023
Karar No: 2012/1355
Karar Tarihi: 01.03.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5023 Esas 2012/1355 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.05.2011 gün ve 419/236 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, bağış ve eklemeli zilyetliğe dayanarak 298 ada 46 parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından;dava konusu taşınmaz 298 ada 46 parsel, senetsizden tarla vasfı ile 20 yılı aşkın süredir zilyet olduğu açıklanan Duran oğlu Hasan Tunç adına 28.05.2003 tarihinde tespit edilmiş, ancak taşınmazın sit alanı içerisinde kaldığı gerekçe gösterilerek 05.12.2005 tarihli komisyon kararı ile tesbitin iptali ile taşınmazın ... adına tesbitine karar verilmiş ve tutanak 08.09.2006 tarihinde kesinleşerek ... adına tapu kaydı oluşmuştur.
Dava konusu taşınmazın 1. derece doğal sit alanında kaldığı arkeolog bilirkişi tarafından belirlenmiştir. Dolayısıyla 2863 sayılı Kanun çerçevesinde bu niteliği ile sit alanında kalmasının kazanmayı engelleyici bir durumu bulunmamakta ise de; toplanan delillere göre taşınmazın niteliği konusunda duraksama olmuştur. Dosya arasında bulunan fotoğraflardaki niteliğe göre taşınmaz üzerinde ana kayaların bulunduğu, eğimli ve tarımda kullanılmayan bir yer olduğu görülmektedir. Bu konudaki ziraatçı bilirkişi ve tanık ifadeleri arasındaki çelişki giderilmemiştir. Hal böyle olunca; yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243 ve 244. maddeleri gereğince uzman bilirkişilerle birlikte davetiyeyle keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmazlara ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar ile diğer uzman bilirkişilerin HMK.nun 259 ve 290/2. maddeleri gereğince keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, taşınmazın ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğe ara verilip verilmediğinin yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulması, taşınmazın kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı konusunda uzman bilirkişi ziraat mühendisinden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık zemin durumuna uygun gerekçeli rapor istenilmesi, özellikle zeminin yerli (ana) kaya niteliğinin kapsamlı olarak açıklığa kavuşturulması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.