Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2855
Karar No: 2018/6063
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/2855 Esas 2018/6063 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/2855 E.  ,  2018/6063 K.

    "İçtihat Metni"

    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."ün 5237 sayılı Kanun’un106/1-1. cümle, 125/1 ve 62. (2 kez) maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Antalya 11. Sulh (Kapatılan) Ceza Mahkemesinin 22/04/2013 tarihli ve 2012/826 esas, 2013/380 sayılı kararının kesinleşerek infaz edilmesi sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle uyarlama kararı verilmesi ve infazın durdurulması talebinde bulunulması üzerine, tehdit suçu bakımından infazın durdurulmasına ilişkin Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2016 tarihli ve 2012/83 esas, 2013/131 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/01/2017 tarihli ve 2016/1041 değişik iş sayılı kararını müteakip, uzlaşma bürosunca müşteki ve sanığa gönderilen uzlaşma teklifinin yapılan araştırmalara rağmen müştekiye ve sanığa ulaşılamadığından tebliğ edilemediği ve bu sebeple uzlaşmanın sağlanamadığı gerekçesiyle dosyanın iade edilmesi üzerine, infazın kaldığı yerden devamına dair Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2017 tarihli ve 2012/1247 esas, 2013/880 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli ve 2017/1766 değişik iş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 06/03/2018 gün ve 94660652-105-07-820-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/03/2018 gün ve 2018/20728 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Uzlaştırmacının müştekiye çağrı yapmak amacıyla uzlaştırma bürosu aracılığıyla gönderdiği davetnamenin iade olması nedeniyle uzlaştırma sağlanamadığına yönelik düzenlenen rapor nazara alınarak infazın kaldığı yerden devamına karar verilmiş ise de;
    Uzlaşma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında,
    02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.",
    05/08/2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.",
    Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.",
    Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." ,
    Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.",
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki,
    Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, " Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
    Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da öncelikle 7201 sayılı Kanun"un 10/1. maddesi uyarınca muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa aynı Kanun"un 10/2. maddesi gereğince muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin mernis adresi olduğunu belirtmeden tebliğ yapması, yine tebligatın iade gelmesi durumunda bu kez tebligat parçası üzerine adresin mernis adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirterek tebliğ yapması gerektiği;
    Somut olayda; müşteki için düzenlenen davetnamenin uzlaştırmacının kendisi tarafından müştekinin gerekçeli kararda belirtilen adresine iadeli taahhütlü posta yolu ile gönderildiği ve "gösterilen adres yetersiz" ibaresiyle gönderinin iade edildiği, cezaevinde bulunan sanığın ise cep telefonundan arandığı ve kendisine ulaşılamadığı anlaşılmakla; uzlaşma teklifinde bulunulacak müşteki ve sanığa Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği"nin 29. maddesinin 7. fıkrasında belirtilen başka iletişim araçları kullanılarak ulaşılmaya çalışılmadan, ulaşılamaması halinde ise uzlaştırma bürosu aracılığıyla usulüne uygun bir uzlaşma teklifi yapılmasını sağlamak üzere uzlaştırmacı tarafından büroya teklif formları tevdi edilmeden, nihayetinde usulüne uygun bir uzlaştırma işlemi gerçekleştirilmeden uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle düzenlenen rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."ün 5237 sayılı Kanun’un106/1-1. Cümle, 125/1 ve 62. (2 kez) maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Antalya 11. Sulh (Kapatılan) Ceza Mahkemesinin 22/04/2013 tarihli ve 2012/826 esas, 2013/380 sayılı kararının kesinleşerek infaz edilmesi sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle uyarlama kararı verilmesi ve infazın durdurulması talebinde bulunulması üzerine, tehdit suçu bakımından infazın durdurulmasına ilişkin Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2016 tarihli ve 2012/83 esas, 2013/131 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/01/2017 tarihli ve 2016/1041 değişik iş sayılı kararını müteakip, uzlaşma bürosunca müşteki ve sanığa gönderilen uzlaşma teklifinin yapılan araştırmalara rağmen müştekiye ve sanığa ulaşılamadığından tebliğ edilemediği ve bu sebeple uzlaşmanın sağlanamadığı gerekçesiyle dosyanın iade edilmesi üzerine, infazın kaldığı yerden devamına dair Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2017 tarihli ve 2012/1247 esas, 2013/880 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli ve 2017/1766 değişik iş sayılı kararının,
    Uzlaştırmacının müştekiye çağrı yapmak amacıyla uzlaştırma bürosu aracılığıyla gönderdiği davetnamenin iade olması nedeniyle uzlaştırma sağlanamadığına yönelik düzenlenen rapor nazara alınarak infazın kaldığı yerden devamına karar verilmiş ise de;
    Uzlaşma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında,
    02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır."
    05/08/2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.",
    Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.",
    Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." ,
    Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.",
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki,
    Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, " Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
    Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da öncelikle 7201 sayılı Kanun"un 10/1. maddesi uyarınca muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa aynı Kanun"un 10/2. maddesi gereğince muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin mernis adresi olduğunu belirtmeden tebliğ yapması, yine tebligatın iade gelmesi durumunda bu kez tebligat parçası üzerine adresin mernis adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirterek tebliğ yapması gerektiği;
    Somut olayda; müşteki için düzenlenen davetnamenin uzlaştırmacının kendisi tarafından müştekinin gerekçeli kararda belirtilen adresine iadeli taahhütlü posta yolu ile gönderildiği ve "gösterilen adres yetersiz" ibaresiyle gönderinin iade edildiği, cezaevinde bulunan sanığın ise cep telefonundan arandığı ve kendisine ulaşılamadığı anlaşılmakla; uzlaşma teklifinde bulunulacak müşteki ve sanığa Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği"nin 29. maddesinin 7. fıkrasında belirtilen başka iletişim araçları kullanılarak ulaşılmaya çalışılmadan, ulaşılamaması halinde ise uzlaştırma bürosu aracılığıyla usulüne uygun bir uzlaşma teklifi yapılmasını sağlamak üzere uzlaştırmacı tarafından büroya teklif formları tevdi edilmeden, nihayetinde usulüne uygun bir uzlaştırma işlemi gerçekleştirilmeden uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle düzenlenen rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Görevlendirilen uzlaştırmacı tarafından, uzlaştırma işlemlerinin yöntemince yapılıp yapılmadığının ve buna bağlı olarak infazın devamına ilişkin ek karar ile bu karara karşı sanık tarafından yapılan itirazın reddine dair merci kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki düzenleme karşısında; kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/12/2016 tarihli, 2014/13-194 Esas ve 2016/466 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nın ""zaman bakımından uygulama"" başlığını taşıyan 7. maddesinin 2. fıkrasındaki ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanıp, infaz olunacağına""na dair düzenleme ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun ""Mahkûmiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında duraksama başlığını"" taşıyan 98/1. maddesinde ""Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir."" amir hükmü uyarınca, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir.Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık(madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.
    Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile "ibaresi madde metninden çıkarılmış, aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki düzenlemede bir değişiklik yapılmamıştır.
    Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme, uzlaştırmacı tarafından sanığa uzlaştırma teklifinin yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.
    Uzlaştırma CMK"nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254/1. maddesinde" Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. " denilmiştir.
    CMK"nın 253. maddesinin aşağıda belirtilen fıkraları;
    "(4) Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.
    (5) Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır.
    (6) Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.
    (25) (Ek: 24/11/2016-6763/34 md.)Uzlaştırmacıların nitelikleri, eğitimi, sınavı, görev ve sorumlulukları, denetimi, eğitim verecek kişi, kurum ve kuruluşların nitelikleri ve denetimleri ile uzlaştırmacı sicili, uzlaştırmacılar ve eğitim kurumlarının listelerinin düzenlenmesi, Cumhuriyet başsavcılığı bünyesinde kurulan uzlaştırma bürolarının çalışma usul ve esasları, uzlaştırma teklifi ile müzakere usulü, uzlaştırma anlaşması ve raporda yer alacak konular ile uygulamaya dair diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir." biçimindedir.
    6763 sayılı Yasayla uzlaştırma konusunda yapılan kapsamlı değişikliğe rağmen Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği ancak, 05.08.2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlük kazanmıştır. Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği, 26/7/2007 tarihli ve 26594 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliği yürürlükten kaldırmıştır. 26/7/2007 tarihli ve 26594 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 6763 sayılı Yasayla yapılan değişiklik öncesi yürürlükte olan mevzuata uygun olarak düzenlendiği için, değişiklik sonrası fiili olarak ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalmıştır.
    İncelenen dosyada;
    Sanık ... hakkında, kardeşine yönelik olarak gerçekleştirdiği hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle TCK"nın 106/1-1. cümle ve 125/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, mağdurun 20/02/2013 tarihinde şikayetinden vazgeçtiği, yargılama neticesinde Antalya 11. Sulh (Kapatılan) Ceza Mahkemesinin 22/04/2013 tarihli ve 2012/826 esas, 2013/380 sayılı kararıyla TCK"nın 106/1-1. cümle, 62, 125/1 ve 62. maddeleri gereğince sırasıyla 5 ay hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezalarıyla cezalandırılmasına karar verildiği, kararının kesinleşerek infaz edilmesi sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle uyarlama kararı verilmesi ve infazın durdurulması talebinde bulunulması üzerine, infazın durdurulmasına karar verildiği, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, 15/03/2017 tarihinde uzlaştırmacının görevledirildiği, uzlaştırmacı tarafından mağdurun mahkemede bildirdiği en son adres yerine Cumhuriyet başsavcılığında alınan ifadesi sırasında bildirilen adresine uzlaştırma teklifinin iadeli taahhütlü olarak gönderildiği, söz konusu postanın adresin yetersiz olduğundan bahisle iade edildiği, uzlaştırmacı tarafından düzenlenen 02/05/2017 tarihli uzlaştırma raporunda, şikayetçiye ve sanığa telefonlarından ulaşılamadığının, şikayetçiye gönderilen tebligatın adresin yetersiz olduğu gerekçesiyle iade edildiğinden taraflara ulaşılamadığı için uzlaştırmadan sonuç alınamadığının belirtildiği, bu rapor üzerine Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2017 tarihli ve 2012/1247 esas, 2013/880 sayılı ek kararıyla infazın devamına karar verildiği, bu ek kararın sanığa 11/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, anılan karara sanık tarafından 14/12/2017 tarihinde itiraz edildiği, Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli ve 2017/1766 değişik iş sayılı kesin nitelikteki kararıyla sanığın itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    UYAP üzerinden yapılan kontrolde, merci kararına konu hakaret ve tehdit suçlarından dolayı sanık hakkında hükmolunan hapis cezalarının, içtimalı olarak halen ceza evinde infaz edildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde sanık ..."e yükletilen TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, sanığa yükletilen hakaret suçunun ise, suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehditle birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaştırma kapsamında bulunmadığı ancak,
    yeni düzenlemeyle tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması sebebiyle bu suçun da uzlaştırma kapsamına girdiği ve her iki suç yönünden uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
    CMK"nın 253. maddesinin dördüncü fıkrasında, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacının, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacağı, uzlaştırmacının, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabileceği düzenlenmiş, şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılacağı belirtilmiştir. İncelemeye konu dosyada, uzlaştırmacı tarafından, şikayetçi ..."ün mahkemede bildirdiği en son adresi yerine hazırlık aşamasında bildirdiği adrese uzlaşma teklif formu iadeli taahhütlü olarak gönderilmiş, söz konusu posta adres yetersiz olduğundan bahisle iade edilmiş, sanığa uzlaştırma davetine dair herhangi bir tebligat yapılmamış, uzlaştırmacı taraflara telefon aracılığıyla da ulaşamamış, sanığın uzlaştırma işlemleri sırasında cezaevinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle uzlaştırmacı ancak taraflara açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla uzlaştırma teklifinde bulunabilecektir. Uzlaştırmacının tarafların bulunduğu yerdeki uzlaştırma bürosundan istinabe talebinde bulunma hak ve yetkisi bulunmadığı gibi, uzlaştırmacı, uzlaştırmanın yargı işlemi niteliğinde olması nedeniyle normal posta yoluyla da bu işlemi gerçekleştiremeyecektir. Anılan fıkrada sözü edilen açıklamalı tebligat, kazai mercilerce yapılacak tebligatı düzenleyen 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre gönderilecek tebligattır. Açıklamalı tebligat ya da istinabe işlemi ancak uzlaştırmacıya görev veren uzlaştırma bürosu aracılığıyla yerine getirilebilecektir. Bu açıklamalar karşısında, uzlaştırmacı tarafından şikayetçiye iadeli taahhütlü olarak gönderilen ve adresin yetersiz olması nedeniyle ulaşılamadığı için iade edilen uzlaştırma teklifinin yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapıldığının, ayrıca sanığa da usulüne uygun biçimde uzlaştırma teklifinde bulunulduğunun kabul edilmesi mümkün değildir.
    Tüm bu nedenlerle, hakaret ve tehdit suçlarından hükmolunan hapis cezalarının aynen infazına dair Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2017 tarihli ve 2012/1247 esas, 2013/880 sayılı ek kararında ve bu karara karşı sanık tarafından yapılan itirazın reddine dair Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli ve 2017/1766 değişik iş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    Mağdur ..."ün 20/02/2013 tarihinde şikayetinden vazgeçmesine karşın, hakaret suçundan dolayı sanık ..."ün, Antalya 11. Sulh (Kapatılan) Ceza Mahkemesinin 22/04/2013 tarihli ve 2012/826 esas, 2013/380 sayıla kararıyla TCK"nın 125/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; bu hükme yönelik her zaman kanun yararına bozma talebinde bulunulması olanaklı görülmüştür.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    1-Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli ve 2017/1766 değişik iş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2-Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ... hakkında, Antalya 11. Sulh (Kapatılan) Ceza Mahkemesinin 22/04/2013 tarihli ve 2012/826 esas, 2013/380 sayılı kararıyla hükmolunan ve Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2017 tarihli ve 2012/1247 esas, 2013/880 sayılı ek kararıyla infazın devamına karar verilip halen başka hükümlülükleriyle birlikte içtimalı olarak cezaevinde infaz edildiği anlaşılan hakaret ve tehdit suçlarından hükmolunan 5 ay ve 2 ay 15 gün hapis cezalarının İNFAZLARININ DURDURULMASINA, sanık ... bu suçların dışında başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu değilse, bu suçlardan derhal TAHLİYESİNE,
    3-Bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 29/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi