Taraflar arasındaki, taşınmaz altından geçirilen tünel nedeniyle meydana gelen değer kaybının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, taşınmazların altından geçirilen tünel nedeniyle meydana gelen değer kaybının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan davalı idarenin 17.06.2013 tarih 89204 sayılı yazısında; dava konusu taşınmazların Karadeniz Sahil Yolu Espiye-Çarşıbaşı arası irtifak hakkı kapsam daraltma planı kapsamında kaldığı, bu kesimde tünel inşaatı nedeniyle kullanım ve yapılaşmaya herhangi bir kısıtlama getirilmediği, ancak her bir yapının tünele etkisinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden yapılaşmada uygulanacak kat adedi konusunda genelleme yapılmadığı, yapılaşma olacak kesimlerde su kuyusunun kesinlikle açılmaması gerektiğinin bildirildiği, Tirebolu Belediye Başkanlığının 09.07.2013 tarihli 1039 sayılı yazısında ise; dava konusu 1 parsellerin kısmen nazım ve uygulama imar planı sınırları içinde kaldığı, ayrık nizam 5 kat yapılaşma koşullu konut adasında olduğu, parsellerin kalan kısmının imar planı dışında olduğu bildirilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/son maddesi uyarınca irtifak hakkı karşılığı, bu hak nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek değer kaybıdır. Bu itibarla; dava konusu taşınmazların altından geçen tünel nedeniyle imar durumunda değişiklik yapılıp yapılmadığı, yapılaşma yönünden kısıtlama getirilip getirilmediği hususu ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden araştırılıp, davalı idarenin yazı cevabına göre yapılaşma olacak kesimlerde su kuyusunun kesinlikle açılmaması gerektiği hususu da gözetilerek tünel sebebiyle taşınmazların değerinde meydana gelecek değer düşüklüğü oranı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.