15. Ceza Dairesi 2014/14513 E. , 2017/5761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a-TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2, 53.maddeleri gereğince mahkumiyet
b-Resmi belgede sahtecilik suçundan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılandan aldığı mal karşılığında keşidecisinin kendisi olduğu çeki verdiği, çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, yapılan icra takibi sırasında sanığın imza inkarında bulunduğu, yapılan incelemede de, imzanın sanığa ait çıkmadığı, böylece sanığın, çeki başkasına imzalattırıp çek bedelini ödemeyerek ve imza inkarında bulunarak resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanıklar hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı sanığın yaptığı itirazı üzerine, ilgili Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verilen ret kararı ile kararın kesinleştiği bu hususa karşı herhangi bir temyiz bulunmadığından bu yönde inceleme yapılmaksızın mahalline iadesine;
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ifadesinde, çeki boş olarak ve emaneten katılana verdiğini belirtmesine rağmen, katılanın, önceki borçlarına karşılık olarak alınan çekin hukuka aykırı olarak doldurulduğunu belirttiği ve ayrıntıları ... Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanıkla katılan arasındaki çekin verilmesine esas olan ticari ilişkinin mahiyetinin belirlenmesi, çekin sanık tarafından katılana verilip verilmediği maddi vakasının kesin olarak tespit edilmesinden sonra katılanın elinde bulunan ticari kayıt ve belgelerin getirtilerek incelenmesi, ilgili belge ve kayıtların onaylı suretlerinin dosyaya konulması ile suça konu çekin önceden doğan borç karşılığı verilip verilmediğinin belirlenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 08/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.