Esas No: 2020/2465
Karar No: 2022/933
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/2465 Esas 2022/933 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıyla tapu harici bir sözleşme imzalayarak dava konusu taşınmazın kayıtsız mülkiyetinin kendisine devredilmesi hususunda anlaştıklarını, ancak davalının sözleşmeye rağmen taşınmazı devretmediğini ve üçüncü bir kişiye devrettiğini iddia ederek maddi ve manevi tazminat istemiş. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, istinaf mahkemesi ise harici sözleşmenin mevcut olduğunu, ancak davacının zararının davalı ile illiyetinin oluşmadığını belirterek kararı onamış. Kanun maddeleri olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355, 370/1 ve 373. maddeleri kararda yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.01.2022 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi, davalı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı ile davalı arasında 26/07/2009 tarihinde imzalanan tapu harici düzenlenmiş olan satış sözleşmesi ile dava konusu 50 parsel sayılı taşınmazın kayıtsız şartsız mülkiyetinin davacıya devredilmesi hususunda anlaştıklarını, fakat davalının bu anlaşmaya rağmen ve sık sık talep edilmesine rağmen taşınmazın devrini gerçekleştirmediğini, davalı ile olan yakın ilişkileri sebebiyle müvekkilinin, davalının devri gerçekleştireceğine itimat ederek dava konusu araziyi kullanmaya ve araziyi iyileştirmek amacıyla bir takım harcamalar yapmaya devam ettiğini, davalı tarafından dava konusu yerin üçüncü kişiye devredildiğine dair haricen duyum alınması üzerine davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, bu aşamadan sonra davalı tarafından sözleşmenin şeklen geçersizliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, taşınmazın temlikine ilişkin edim ifa edilmeksizin ferağın imkansız hale getirilmesinin Borçlar Kanunu açısından haksız fiil niteliğinde olduğunu ve davalının haksız eylemi nedeniyle davacının uğramış olduğu müspet zararının giderilmesi gerektiğini belirterek, 2.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/302 esas ve 2015/377 karar sayılı dosyasında aynı harici sözleşmeye dayanarak ödediğini iddia ettiği bedelin iadesi için açmış olduğu dava nedeniyle derdestlik itirazında bulunduklarını, söz konusu yerin tapusunun hiçbir zaman davalıya geçmediğini, bu sebeple ferağdan kaçınma şeklinde haksız fiil iddiasının yerinde olmadığını, davalı müvekkilinin bilgisi dışında taşınmazın tapuda el değiştirdiğinin tapu kayıtlarından anlaşıldığını, davacının dayandığı sözleşmenin tapu harici yapılmış geçersiz bir sözleşme olduğunu, dava konusu yerin tapu malikleri tarafından satışı yapılarak devredildiğini, dava konusu 50 parsel sayılı taşınmazın
391.000 m2'lik çok büyük bir parsel olduğunu, müvekkilinin taşınmazda 16.000 m2'lik alanı kullandığını ve bunun 4000 m2'sini davacıya devrettiğini, yapılan satışlardan zilyet olan müvekkilinin de mağdur olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; davalının zilyet olduğu taşınmazın bir kısmını tapu harici sözleşme ile davacıya devrettiği, bu belgede taşınmazın tapusunun davacıya devredileceğine ilişkin davalının herhangi bir beyanının bulunmadığı, taşınmazın zilyetliğinin davacıya devredilmiş olmasının hukuka aykırı bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, davacının zararının, tapu maliki olan kişilerin taşınmazdaki mülkiyet haklarını en son malik olan inşaat şirketine devredilmesinden sonra bu şirketin taşınmazda malik olmayan zilyetlere yönelik müdahalenin men'ine ilişkin talebinden sonra meydana geldiği, oluşan zarar ile davalının fiili arasında bir illiyet bağının bulunmadığı gibi davalının hareketinin de hukuka aykırı olmadığı, bu sebeple davacının unsurları oluşmayan haksız fiilden dolayı davalıdan maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce; taraflar arasında taşınmaz devrine ilişkin harici sözleşme ilişkisinin mevcut olduğu, her ne kadar davacı davalının kendisinde güven uyandırdığı, bu sebeple fazla araştırma yapmadan akit imzalayıp bedelini ödediği, sonrasında da uzun süre oyalandığını iddia etmiş ise de, bu iddiasını ispatlayamadığı, sözleşmenin geçersizliği sebebiyle tarafların ancak verdikleri şeyleri geri isteyebiliceği, davacı tarafından Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ödenen bedelin iadesi istemiyle açılan dava sonucunda ispat edilebilen ödeme tutarının iadesine karar verildiği, dava konusu taşınmaza dikilen ağaç zararına ilişkin olarak Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/660 esas sayılı dosyasında açılan dava sonucunda ağaçların satımdan evvel dikilmiş olduğu gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği, fiilin hukuka aykırılığı ve zarar ile arasında illiyet bağının ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK'nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK'nın 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.