15. Hukuk Dairesi 2019/3784 E. , 2020/2219 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; karar davalı vekilince istinaf edilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre 2 adet işyeri ve eklentili olarak depo yapılacağının, 1adet 100 m2"lik dükkan ve 80 m2 deponun davalı arsa sahibine verileceğinin geri kalan işyerinin kendisine ait olacağının kararlaştırıldığını ancak davalı tarafın işyerinin tapusunu vermediğini belirterek bağımsız bölümün tapusunun iptâli ile kendi üzerine tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı arsa sahibi vekili davacının tapudaki tüm işlemleri kendisinin yaptığını bu sırada bağımsız bölümün tapusunu kendi üzerine tescil ettirmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece dava kabul edilerek 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin kattaki 191 m²"lik dükkan ve 240 m²(320m²80m²)"lik deponun davalı adına olan tapu kaydının iptâli ile
davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde hükümde hangi hususların yer alacağı belirtilmiştir. HMK"nın 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olduğu hükmü getirilmiştir. Bunun amacı, hükmün infaz edilecek kısmı sonuç kısmı olacağından sonuç kısmının infaz ve uygulamaya elverişli olarak yazılmasını sağlamaktır.
Somut olayda; her ne kadar kat karşılığı inşaat sözleşme metninde 2 adet işyeri yapılması ve davalı arsa sahibine zemin katta 100 m2"lik 1 işyeri, bunun altında 80 m2"lik depo ve normal katlarda 4 bağımsız bölüm verilmesi, bunun dışında kalan bağımsız bölümlerin yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmış olup; sözleşmeye ekli krokide taşınmazda 1 adet işyerinin bulunduğu ve 13 numaralı bağımsız bölüm olarak adlandırıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece verilen hükmün "... ili, Merkez ilçesi ... mahallesi 2924 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin kattaki 191 m²"lik dükkan ve 240 m²(320m²80m²)"lik deponun davalı adına olan tapu kaydının iptâli" şeklinde olduğu ve bu hali ile infazının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; sözleşmede kararlaştırılan paylaşım oranı dikkate alınarak, iptâli kabul edilen alanların arsa payının bilirkişiden alınacak ek raporla hesaplattırılarak, belirlenecek paylar üzerinden tapu iptâl ve tescil kararının, infazı mümkün olacak şekilde göstermek suretiyle hüküm kurulmasından ibarettir. Bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
HMK 302/5 ve 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 09.07.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.