Esas No: 2021/21688
Karar No: 2022/1177
Karar Tarihi: 02.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/21688 Esas 2022/1177 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli hırsızlık suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmış ve hükmü Yargıtay tarafından onanmıştır. Ancak, hükümlü müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebi reddedilmiştir. Sonrasında, hükümlünün yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz ettiği raporda hükümlünün \"antisosyal kişilik\" şeklinde tanısı bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durum nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma talebinde bulunmuş ve mahkemenin yargılamanın yenilenmesine karar vermesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak, itirazın reddedilmesi üzerine dosya Yüksek Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b ve 62. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309 ve 311/1-e maddeleri geçmektedir.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2013 tarihli ve 2009/403 esas, 2013/1070 sayılı kararının, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 08/03/2016 tarihli ve 2015/446 esas, 2016/3949 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2021 tarihli ve 2009/403 esas, 2013/1070 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2021 tarihli ve 2021/481 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/10/2021 gün ve 17586-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/10/2021 gün ve 2021/122061 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21/12/2020 tarihli ve 2020/24371 esas, 2020/19540 karar sayılı ilamında yer alan, "hükümlünün yargılama sırasında “antisosyal kişilik bozukluğu” olduğuna ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaması, ... suç tarihinden önce düzenlenen, hükümlüde “antisosyal kişilik bozukluğu (kronik nitelik kazanmış)” olduğu ve askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık kurulu raporunun hükmün kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi karşısında; anılan raporun, 5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesi kapsamında yeni delil ortaya konulması olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesine göre hükümlünün suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenecek rapor ile tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2013 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından tanzim edilen 23/06/2005 tarihli raporda hükümlünün "antisosyal kişilik" şeklinde tanısı bulunduğunun tespit edildiği ve mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen 06/12/2013 tarihli ve 2009/403 E.- 2013/1070 K. sayılı mahkûmiyet hükmü ile ilgili olarak verilen kararın sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi sonucu Yüksek Yargıtay 13. Ceza Dairesince, 08.03.2016 tarihli ve 2015/446 E. - 2016/3949 K. sayılı ilamı ile hırsızlık suçunun düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 03.11.2020 tarihli ve 245 sayılı kararıyla 13. Ceza Dairesinin kapatılarak dosyalarının Yüksek 6. Ceza Dairesine devredilmesi nedeniyle kanun yararına bozma yasa yoluna gelen kararı inceleme görevi 6. Ceza Dairesine ait olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın Yüksek 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 02/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.