22. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/298 Karar No: 2019/2186 Karar Tarihi: 04.02.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/298 Esas 2019/2186 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2019/298 E. , 2019/2186 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesine haklı bir neden olmadan son verildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini öne sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bozma sonrası toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alacaklarının kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Birleşen dosya ve asıl dosya yönünden birlikte hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlık konusudur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesi gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur. Mahkemece, davanın asıl dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, alacaklar hüküm altına alınmış ancak iş bu dosya ile birleşen ... 4. İş Mahkemesinin 2017/631 esas sayılı dosyası hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece hüküm verilirken karar başlığında asıl davanın ve birleşen davanın taraflarının ayrı ayrı gösterilmesi, hüküm yerinde asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı hüküm kurulması gerekirken, açıklanan bu olgu göz ardı edilerek tek bir dava varmış gibi hüküm kurulması, alacak kalemlerine, yargılama giderlerine her dava yönünden ayrı ayrı karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.