10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/23592 Karar No: 2016/5286 Karar Tarihi: 11.04.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/23592 Esas 2016/5286 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/23592 E. , 2016/5286 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının yersiz ödenen ölüm aylıklarının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemee, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiş olup yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hakkında verilen boşanma kararı 22.10.2010 tarihinde kesinleşen davalıya, 19.05.2006 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca başlangıçtan itibaren iptal edilerek, 01.12.2010 – 21.07.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin önceki bozma kararında da belirtildiği gibi, 5510 sayılı Kanunun 56. maddesine dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. .İdaresi Genel Müdürlüğü yazılarından davalı ile boşandığı eşinin boşanma öncesi müşterek ikametgahı olan ve davalı adına tapuya kayıtlı meskenin su abonelik kaydının davalının boşandığı eşi adına olup boşanma sonrası da aboneliğin devam ettiği, tüm faturaların düzenli ödendiği, davalının eşi adına boşanma sonrası başkaca bir su ve elektrik aboneliği kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davalının boşandığı eşinin nüfusa bildirimi yapılan adreslerinde adına kayıtlı su ve elektrik aboneliğinin bulunup bulunmadığı, bu adreslerde ihtilaf konusu dönemde kim ve ya kimler adına anılan aboneliklerin bulunduğu araştırılmalı, davalının eşinin boşanma sonrasında ikamet ettiğini bildirdiği adreslerde fiilen yaşayıp yaşamadığı zabıta marifeti ile belirlenmeli, seçmen bilgi kayıtları getirtilerek ihtilaf konusu dönemde davalı ile boşandığı eşinin kayıtlı adresleri tespit edilmeli, davalı ve boşandığı eşinin talep konusu dönemde verdikleri medula sisteminde kayıtlarda görülen adreslerinin de ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, böylelikle, “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.