Esas No: 2020/690
Karar No: 2021/557
Karar Tarihi: 18.05.2021
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2020/690 Esas 2021/557 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda,...2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacılar vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti müvekkillerine ait dava konusu...ili ... ilçesi ... köyü 1416, 1422, 1501, 1502, 1503, 1504, 1505, 1506, 1507, 1508, 1509, 1510 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazlardan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne (DSİ) ait kanal geçtiğini, davalı idare tarafından kamulaştırma işlemi yapılmadığını ve herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bu hususta yapılan başvurulara da olumsuz cevap verildiğini, kanalın geçtiği bu tarlaların birinci sınıf tarımsal kültür arazisi niteliğinde olduğunu, şu anda belirsiz olan ancak yapılan yargılama sonucunda bilirkişi incelemesi ile tespit edilecek olan bedelin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500TL"nin talep tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalı idareden tahsiline, dava konusu...ili ... ilçesi ... köyü 1416, 1422, 1501, 1502, 1503, 1504, 1505, 1506, 1507, 1508, 1509, 1510 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazların kamulaştırılacak kısmının müvekkil adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline, dava tarihinden önceki beş yıla ait ecrimisil bedelinin tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 03.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile kamulaştırmasız el atma bedeli olarak 111.198,38TL ve ecrimisil bedeli olarak 22.211,20TL olmak üzere toplam 133.409,58TL’nin davalı idareden tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu...ili ...köyü 1416, 1422, 1501, 1502, 1503, 1504, 1505, 1506, 1507, 1508, 1509, 1510 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak...Tarım Reformu Bölge Müdürlüğünce arazi toplulaştırma çalışmaları yapılmış ise, toplulaştırma çalışmalarında arazi maliklerine taşınmazların yol, kanal vb. olarak ayrılan alanlara mukabil toplulaştırma alanındaki başka yerlerden arazi verildiğinden kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmayacağını, bu yerlere ilişkin herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmesi hâlinde toplulaştırma malikinin haksız kazanç sağlamasına sebebiyet vereceğini, taşınmaz ile davacılar arasında mülkiyet ilişkisinin bulunmaması hâlinde aktif husumet ehliyeti yönünden davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın taban suyunun yüksek olduğunu, tuzluluk problemi olan verimsiz arazilerden oluştuğunu, kuru tarım arazisi niteliğinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin Birinci Kararı:
6. ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.2016 tarihli ve 2015/76 E. 2016/26 K. sayılı kararı ile; davacı tarafın davalı taraftan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebinde bulunduğu, icra edilen keşif, dinlenen mahalli bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporlarından davalı kurumun davacının maliki olduğu dava konusu taşınmazdan sulama kanalı geçirerek el attığı, ancak herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmadığı, davacı tarafın bu yönüyle talebinin yerinde olduğu, tazminat hesabı yapılarken el atılan taşınmaz arsa vasfında olmadığından tarımsal gelir metoduna göre tazminat hesabı yoluna gidildiği, taşınmazın bulunduğu mevkii, ulaşım olanakları gibi unsurlar dikkate alınarak değer artış oranı ve kapitalizasyon faiz oranının yerinde olduğu, davalı kurum tarafından taşınmaza dava tarihinden geriye 5 yıldan fazla süreyle el atıldığı kanaatiyle ecrimisil talebinin yerinde görüldüğü, ıslahın ilk davanın devamı niteliğinde olduğu ve temürrüdün de dava tarihinde gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Özel Dairenin Birinci Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 19.12.2017 tarihli ve 2017/31907 E. 2017/29107 K. sayılı kararı ile; “…Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Cennetabat köyü 920, 921, 922 parsel sayılı taşınmazların ifraz gördüğü, 920 parselin 1415, 1416, 1417; 921 parselin 1418, 1419, 1420; 922 parselin 1421, 1422, 1423 parsel sayılı taşınmazlar olduğu, 921 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen 1420 parselin 1477, 1478, 1479, 1480, 1481, 1482, 1483, 1484, 1485, 1486, 1487, 1488, 1489, 1490, 1491, 1492, 1492, 1493, 1494, 1495, 1496, 1497, 1498, 1499, 1500, 1501, 1502, 1503, 1504, 1505, 1506, 1507, 1508, 1509, 1510 parsel sayılı taşınmazlar olduğu, Davacıların malik muris Zahir Timar mirasçısı sıfatıyla eldeki davayı açtıkları, ... oğlu Zahir Timar tarafından...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/191E-1993/307K sayılı dosyasıyla 1420 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılmış bedel arttırım davası bulunduğu, dava konusunun bu taşınmazdan ifrazen oluşan 1501, 1502, 1503, 1504, 1505, 1506, 1507, 1508, 1509, 1510 ile 920 parselden ifrazen 1416 ve 922 parselden ifrazen 1422 parsel sayılı taşınmazlar olduğu anlaşılmakla; 920 parselden ifrazen 1416, 922 parselden ifrazen 1422 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise malik muris tarafından açılmış bedel arttırım davası olup olmadığı araştırıldıktan sonra, Kamulaştırılan taşınmazlara ilişkin olarak, bedel artırım davası açılmakla tebligat işlemleri tamamlanmış ve kamulaştırma kesinleşmiş sayılacağından, kamulaştırılan bölümlerin taşınmazların hangi kısmına ilişkin olduğunun tespiti gerekir. Bedel arttırım davasına konu edilen taşınmazların, varsa kamulaştırma krokileri de getirtilerek dava konusu taşınmazlarla çakışıp çakışmadığı, mahallinde yapılacak keşif ile araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemenin İkinci Kararı:
9. ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.07.2019 tarihli ve 2018/29 E. 2019/236 K. sayılı kararı ile; (bozma kararına uyulduktan sonra) bozma sonrası yargılama sırasında DSİ 24. Bölge Müdürlüğünden gelen 16.05.2019 tarihli yazıdan, 1992 ve 1993 yıllarında yapılan kamulaştırmalar sonrasında kamulaştırılan alanların DSİ adına tescil edildiği, yapılan tescil işlemi ile ifrazen davacılar adına tescil edilen ve fiilen davalı kurum tarafından el atıldığı anlaşılan alanlarla ilgili herhangi bir kamulaştırma işleminin yapılmadığı, davalı kurumun davacıların maliki olduğu dava konusu taşınmazlardan sulama kanalı geçirerek el attığı ancak herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmadığı, davacıların bu yönüyle talebinin yerinde olduğu, tazminat hesabı yapılarken el atılan taşınmaz arsa vasfında olmadığından tarımsal gelir metoduna göre tazminat hesabı yoluna gidildiği, taşınmazın bulunduğu mevkii, ulaşım olanakları, gibi unsurlar dikkate alınarak değer artış oranı ve kapitalizasyon faiz oranının yerinde olduğu, davalı kurum tarafından taşınmaza dava tarihinden geriye doğru 5 yıldan fazla süreyle el atıldığı kanaatiyle ecrimisil talebi yerinde görüldüğü, ıslahın ilk davanın devamı niteliğinde olduğu ve temerrüdün de dava tarihinde gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı:
10. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
11. Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 04.02.2020 tarihli ve 2019/11402 E. 2020/1428 K. sayılı kararı ile; “…Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Cennetabat köyü 920, 921, 922 parsel sayılı taşınmazların ifraz gördüğü, 920 parselin 1415, 1416, 1417; 921 parselin 1418, 1419, 1420; 922 parselin 1421, 1422, 1423 parsel sayılı taşınmazlar olduğu,
921 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen 1420 parselin 1477, 1478, 1479, 1480, 1481, 1482, 1483, 1484, 1485, 1486, 1487, 1488, 1489, 1490, 1491, 1492, 1493, 1494, 1495, 1496, 1497, 1498, 1499, 1500, 1501, 1502, 1503, 1504, 1505, 1506, 1507, 1508, 1509, 1510 parsel sayılı taşınmazlar olduğu,
Davacıların malik muris Zahir Timar mirasçısı sıfatıyla eldeki davayı açtıkları, ... oğlu Zahir Timar tarafından...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/191E-1993/307K sayılı dosyasıyla 1420 parsel sayılı taşınmaz yönünden, 1996/566 Esas sayılı dosyasıyla da 1419 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılmış bedel arttırım davalarının bulunduğu anlaşılmakla;
Kamulaştırılan taşınmazlara ilişkin olarak, bedel artırım davası açılmakla tebligat işlemleri tamamlanmış ve kamulaştırma kesinleşmiş sayılacağından, kamulaştırılan bölümlerin taşınmazların hangi kısmına ilişkin olduğunun tespiti gerekir. Bu durumda 920, 921 ve 922 parsellerle ilişkili kamulaştırma evrakı getirtilip kamulaştırma ve krokileri ifrazdan sonra oluşan dava konusu taşınmazlara uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazlar ile kamulaştırılan yerlerin aynı yer olup olmadığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
12. ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.06.2020 tarihli ve 2020/70 E. 2020/139 K. sayılı kararı ile; önceki karardaki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
13. Direnme kararı süresi içinde davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
14. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacıların mirasbırakanı Zahir Timar tarafından...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/191 E. ve 1996/566 E. sayılı dosyalarında açılan bedel artırım davalarında kamulaştırılan bölümlerin dava konusu taşınmazların hangi kısmına ilişkin olduğunun tespiti yönünden yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
15. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, mahkemece düzenlenen dosya gönderme kontrol formu ile davalı idare vekilinin kararı temyiz ettiği ve temyiz tarihi 08.07.2020 tarihi olarak kabul edilmiş ise de, davalı idare vekili 08.07.2020 tarihli dilekçesi ile mahkemece verilen kararın bilirkişi raporlarına dayalı hukukun üstünlüğünün gözetilerek yazıldığını ve kararın yeniden incelenmesinde hukuki yararın bulunmadığını, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini de talep ettiğinin anlaşılması karşısında, davalı idare vekilinin direnme kararını temyiz edip etmediği, buna göre davalı idare vekilinin açık iradesinin belirlenmesi hususunda dosyanın geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
IV. GEREKÇE
16. Bir nihaî kararın (Yargıtay"ca) temyizen incelenebilmesi için, taraflardan birinin kararı temyiz etmiş olması gerekir. Taraflardan birinin temyiz talebi olmadıkça, kararı vermiş olan mahkeme dava dosyasını kendiliğinden Yargıtay"a gönderemez. Temyiz talebi dilekçe ile yapılır (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. V, ... 2001, s. 4574-4575).
17. Temyiz dilekçesinde; temyiz eden ile karşı tarafın davadaki sıfatları (davacı veya davalı oldukları), adı, soyadı ve adresleri, bunların (tarafların) kanunî temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri, temyiz edilen hükmün hangi mahkemeden verilmiş olduğu ve tarihi ile sayısı, ilamın temyiz edene tebliğ edildiği tarih, hükmün özeti, temyiz sebepleri, duruşma istenmesi hâlinde bu istek, temyiz edenin veya varsa kanunî temsilci yahut vekilinin imzasının bulunması gerekir.
18. Somut olayda davalı idare vekilinin 08.07.2020 tarihli dilekçesinde “cevaplarımız” başlığı altında; mahkemece verilen kararın bilirkişi raporlarına dayalı bir şekilde hukukun üstünlüğü gözetilerek yazıldığı ve bu doğrultuda kararın yeniden incelenmesinde hukukî yararın bulunmadığı bildirilmiş, sonuç olarak da davacı tarafın temyiz itirazlarının reddine mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Bu nedenle davalı idare vekilinin kararı temyiz ettiğinden söz edilemez.
19. Davacılar vekili 16.07.2020 tarihli temyize cevap dilekçesinde de, davalı tarafın temyiz dilekçesinde kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle onanmasını talep ettiğini, bu nedenle dosyanın temyiz yokluğu nedeniyle mahkemesine iadesine karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
20. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında davalı idare vekilinin temyiz hususunda açık iradesinin tespit edilmesi gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
21. Hâl böyle olunca davalı idare vekilinin 08.07.2020 havale tarihli dilekçesinin temyiz dilekçesi mahiyetinde olmadığı anlaşılmakla incelenmeksizin mahalline iade edilmesi gerekmektedir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı idare vekilinin 08.07.2020 havale tarihli dilekçesinin incelenmeksizin MAHALLİNE İADESİNE 18.05.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
Mahkeme tarafından kamulaştırmasız el atma nedeni ile bedel ve ecrimisil bedelinin tahsiline ilişkin verilen kararın davalı idare vekili tarafından temyiz edildiği belirtilerek dava dosyası gönderilmiştir.
Davalı idare vekilinin 06.07.2020 tarihinde süresi içerisinde temyiz dilekçesi ile direnme kararını temyiz ettiğini, ancak bu dilekçe içeriğine baktığımızda başlık kısmında “temyiz eden davalı” denmekle birlikte içeriğinde ilk derece mahkemesinin verdiği kararın bilirkişi raporlarına dayalı bir şekilde hukukun üstünlüğü gözetilerek yazılmış olduğundan yeniden incelenmesinde hukuki yarar bulunmadığı belirtilerek, temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması talep edildiği görülmektedir. Dosyada davalı idarenin bu dilekçesine davacı tarafça davalı idarenin talebi ile bağlı olarak onama kararı verilmesi istendiği görülmektedir.
Davalı idare tarafından Yargıtay ilgili dairesine gönderilmek üzere temyiz eden başlıklı dilekçe verilmiştir. Ancak dilekçe son kısmında onama talep etmekle davalı idareden gerçek iradesinin tespiti için bu durumun sorulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden ön sorun vardır.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.