18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/32443 Karar No: 2016/4206 Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/32443 Esas 2016/4206 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından örgüt marifetiyle bir kişinin fuhuşa teşvik etmek veya aracılık ettirmek suçundan hüküm giyen sanığın cezasının, ceza kanunlarının uygulanmasına dair kanun madde hükümleri çerçevesinde belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın suç tarihlerinin 01/06/2005 tarihinden sonra olması nedeniyle, cezasını tamamlamadan koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanamayacağına dair kanun maddelerinin de dikkate alınması gerektiğine karar vermiştir. Bu kapsamda, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 48 yıl 144 ay hapis ve 24 kez 1.240.00 Türk lirası adli para cezalarının 32 yıl olarak birlikte toplanarak infaz edilmesi istenmiştir. Kararda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 99. maddesi uyarınca cezaların içtimasına yer verilmiştir. Ayrıca, 106/7. ve 106/9. maddeleri dikkate alınarak, adli para cezasından çevrilen hapsin infazının ertelenemeyeceği ve koşullu salıverme süresinin içtimaya dahil edilemeyeceği belirtilmiştir.
18. Ceza Dairesi 2015/32443 E. , 2016/4206 K. "İçtihat Metni"
KARAR Örgüt marifetiyle ve örgütün faaliyetleri çerçevesinde bir kimseyi luhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık ettirmek suçundan hükümlü ..."in, cezalarının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 99. maddesi uyarınca 48 yıl 144 ay hapis cezası olarak içtima edilmesine, aynı Kanun"un 107/4-e maddesi uyarınca neticeden 32 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/03/2010 tarihli ve 2010/256 değişik iş sayılı içtima kararını müteakip, infazda tereddüt hasıl olması nedeniyle Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine hükümlü hakkındaki içtimalı 48 yıl 144 ay hapis ve 24 kez 1.240.00 Türk lirası adli para cezalarının 32 yıl olarak birlikte toplanarak infaz edilmesine ilişkin Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/03/2015 tarihli ve 2015/303 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.08.2015 gün ve 278323 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi: İstem yazısında: “765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun cezaların içtimasını düzenleyen 68-77. maddelerinde mahkemelerce verilen tüm cezaların toplanmasında üst sınır belirlenmiş iken 5275 sayılı Kanun"un sadece koşullu salıverilme hükümlerini düzenleyen 107. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre yönünden üst sınır düzenlendiği ancak ne içtimayı düzenleyen 99. maddesinde ne de diğer hükümlerinde 765 sayılı Kanun"un içtimayı düzenleyen maddelerinde olduğu gibi koşullu salıvermeye tabi olan/olmayan tüm cezaların içtimasında bir üst sınır belirlenmediği, dolayısıyla sanığın işlediği birden fazla suçtan dolayı verilen cezaların bir üst sınır olmaksızın hepsini çekmesi gerektiği, hükümlünün suç tarihlerinin 01/06/2005 tarihinden sonra olması nedeniyle 5275 sayılı Kanun"un 106/7. maddesinde yer alan "7) Adlî para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adlî para cezalarına mahkûmiyet hâlinde bu süre beş yılı geçemez." ve 106/9. maddesindeki "adli para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz..." hükümleri de dikkate alındığında, hükümlünün içtima edilen hapis cezalarının 48 yıl 144 ay olarak kalması, adli para cezasından çevrilme birden fazla hapis cezalarının da bu sürenin üzerine ayrıca eklenerek infaz edilmesi gerektiği, koşullu salıverilme süresinin içtima olarak gösterilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararı ile hazırlanan iş bölümünde belirtilen, “Uyarlama yargılamaları hariç olmak üzere hükmün infazı aşamasında disiplin cezaları, koşullu salıverilme, koşullu salıverilmenin geri alınması, denetimli serbestlik ve infazla ilgili diğer uyuşmazlıklardan kaynaklanan iş veyahut kararlara yönelik temyiz incelemeleri, hükme esas alınan suç ya da kararların niteliğine bakılmaksızın, 1. Ceza Dairesi tarafından yapılır” hükmüne göre, kanun yararına bozma isteminin, Yargıtay 1. Ceza Dairesi"nce incelenmesi gerektiği anlaşılmakla; Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın 1. Ceza Dairesi"ne gönderilmesine, 07.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.