18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/26213 Karar No: 2016/4202 Karar Tarihi: 07.03.2016
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/26213 Esas 2016/4202 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, tebligatın hatalı yapıldığı, müştekinin duruşmaya çağrılmadığı ve açıklanması geri bırakılan hükümdeki cezanın adli para cezasına çevrildiği belirlenmiştir. Bu nedenle karar bozulmuş ve yargılama esas mahkemesine gönderilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Tebligat Kanunu'nun 10., 21. ve 35. maddeleri ile CMK'nın 231/5., 234/1-b-1. ve 231/11. maddeleri belirtilmiştir.
18. Ceza Dairesi 2015/26213 E. , 2016/4202 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerektiği, tebligat yapılamaması halinde, adrese daha önce tebligat yapılmamış ise Tebligat Kanunu’nun 21, daha önce tebligat yapılmış ise 35. maddeye göre tebligat yapılması gerektiği, CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca daha önce açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için açılan duruşmaya sanığı davet için çıkarılan tebligatın, sanığın ihbar konusu suçu işlediği yargılamada verdiği “...” adresi yerine doğrudan mernis adresine gönderilerek Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, anılan kanuni düzenlemelere uyulmadan sanığa yapılan tebligatın geçerli olmadığı ve bu suretle sanık savunması alınmadan hüküm açıklanarak savunma hakkının kısıtlanması, 2- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için açılan duruşmanın, daha önceki yargılamada dinlenilmesinden vazgeçilen müşteki ...’a bildirilmediği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra, dosyanın yeniden ele alınması nedeniyle açılan duruşmaya müştekinin çağrılmasının veya duruşmadan haberdar edilmesinin gerekmediğine ilişkin mevzuatımızda bir hüküm bulunmadığı, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun kovuşturmasının şikayete bağlı olması ve CMK’nın 234/(1)-b-1. maddesi uyarınca, duruşmalardan haberdar edilme hakkı bulunan müştekinin yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması, 3- Kabule göre de; CMK"nın 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.