4. Ceza Dairesi Esas No: 2018/991 Karar No: 2021/6697 Karar Tarihi: 25.02.2021
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/991 Esas 2021/6697 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir tehdit suçundan sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, bozma kararı sonrası yapılan yargılamada, sanık ve katılana duruşma gününün tebliğ edilmediği için savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası, 5271 sayılı CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu doğrultuda, 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK'ya eklenen geçici 5. maddesiyle \"kovuşturma evresine geçilmiş\" dosyalar bakımından sanık lehine getirilen yeni düzenleme uygulanmalıdır. İlgili kanun maddeleri; 5271 sayılı CMK'nın 251/1. ve 251/3. maddeleri, 7188 sayılı Kanun'un 24. ve 31. maddeleri ve 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesidir.
4. Ceza Dairesi 2018/991 E. , 2021/6697 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet
K A R A R
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Bozma kararı sanık lehine olsa dahi, bozmadan sonra yapılan yargılamada yerel mahkemece sanık, katılan ve varsa müdafi ve vekillerine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, duruşmadan haberdar olmalarının sağlanması gerekliliği karşısında; dosyada sanık ve katılana duruşma gününün tebliğ edildiğine ilişkin bir evrakın bulunmaması ve sanığa çıkartılmış herhangi bir duruşma davetiyesi olmamasına rağmen sanığın yokluğunda hüküm kurularak savunma hakkının kısıtlanması, 2-Kabule göre ise; 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir. Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir. Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ..."ün temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanınbozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.