8. Hukuk Dairesi 2011/4859 E. , 2012/1218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine, ... Köyü Tüzel Kişiliği ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Şuhut Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05.05.2011 gün ve 66/180 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, dava dilekçesinde ve yargılama oturumlarındaki beyanlarında; miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan iki parça taşınmaz bölümlerinin adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi, bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiştir.
Dahili davalı ... Tüzel Kişiliği davaya bir cevap vermemiştir.
Mahkemece; İlyaslı köyü hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulüne, teknik bilirkişi Mahmut Burçak tarafından düzenlenen 26.11.2010 tarihli krokide A harfiyle gösterilen 4657,35 m2 ve B harfiyle gösterilen 3839,10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmün kabule ilişkin bölümü, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro çalışmaları sırasında iki köy arasında kaldığı için hata ile tespit dışı bırakıldığı Kadastro Müdürlüğü"nün karşılık yazılarından anlaşılan dava konusu taşınmazların, dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine göre; tarım arazisi niteliğinde olduğu, dava tarihine kadar miras bırakan ve davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği belirlendiğinden, davalı Hazine vekilinin aşağıda belirtilen husus dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde mahkeme heyeti huzuruyla yapılan keşifte dinlenen fen bilirkişi ile zirai
bilirkişinin kroki ve raporları kapsamları incelendiğinde; bu belgelerin bilimsel delillere uygun ve yeterli bir araştırmayı içermediği sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır.Uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Bu hava fotoğraflarının kadastrodan önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için kadastro tespit tarihi olan 2006 yılına göre 20-30 yıl öncesine ait (1976– 1986 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerektiği uzman öğretim üyelerinin yayınlarındaki görüşleri olup, bu görüş Dairenin kararlılık kazanmış içtihatlarıyla da benimsenmiştir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi olanaklıdır.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle kadastro tespitinin yapıldığı 2006 tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının merciinden getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 20 yıl önce zilyet edilip edilmediğinin, niteliğinin ve kullanım süresinin, ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Tanık ve bilirkişi sözleri bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi belirlenerek, bundan sonra kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesinin mümkün olup olmadığının araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeye dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla halen yürülükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesine uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.