Esas No: 2021/1461
Karar No: 2021/6708
Karar Tarihi: 02.06.2021
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/1461 Esas 2021/6708 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki... (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas,2011/586 sayılı kararı ile ...16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/07/2020 tarihli ve 2020/274 esas, 2020/525 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/01/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1- Sanık hakkında 06/12/2009 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 14/04/2010 tarihli, 2010/10222 soruşturma,2010/6018 esas ve 2010/3842 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle... 3.Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2-Beyoğlu 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararı ile, sanık savunması alınmadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 01/04/2011 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği ve infazı için 18/05/2011 tarihinde Muş Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
3-Muş Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 2011/80 DS sayılı dosyası üzerinden infaz işlemlerine başlandığı, uyarılmasına rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 27/11/2013 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
4-...66. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/02/2015 tarihli ve 2014/524 esas,2015/433 sayılı kararı ile, sanık savunması alınmadan tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiğinden... 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2.maddesi gereğince, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2-9 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 06/05/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5-Denetim süresi içerisinde 05/12/2018 tarihinde işlediği yaralama suçundan...1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/06/2019 tarihli ve 2019/84 esas, 2019/291 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 ve 86/3-a maddeleri uyarınca 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren ...66. Asliye Ceza Mahkemesine bildirimde bulunulmasına karar verildiği, kararın 16/01/2020 tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddi kararı ile kesinleştiği,
6- İhbar üzerine, kanun yararına bozma istemine konu ...16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/07/2020 tarihli ve 2020/274 esas, 2020/525 karar sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 08/09/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair... (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymadığı gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul (Kapatılan) 66. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/02/2015 tarihli ve 2014/524 esas, 2015/433 sayılı kararının 06/05/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 05/12/2018 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ...16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/07/2020 tarihli ve 2020/274 esas, 2020/525 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstanbul (Kapatılan) 66. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/02/2015 tarihli kararında; sanığın savunması alınmadan hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmiş olması nedeniyle... (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli kararın yok hükmünde olduğu şeklindeki gerekçesinde isabet görülmemiş ise de, ... (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararı aleyhine aynı gerekçe ile kanun yararına bozma yoluna başvurulmuş olması nedeniyle, sonucu bakımından İstanbul (Kapatılan) 66. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/02/2015 tarihli ve 2014/524 esas, 2015/433 sayılı kararı kanun yararına bozma incelemesine konu edilmeksizin yapılan incelemede;
Beyoğlu (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
5271 sayılı Kanun"un 193/2. maddesinde yer alan, "(Ek fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./28.mad) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir." şeklindeki düzenleme ile anılan Kanun"un 195/1. maddesinde yer alan, "Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır." şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, atıla suça ilişkin sanığın savunması alınmadan tedavi ve denetimli serbestlik kararı vermenin mümkün olmadığı gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
...16. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2020 tarihli ve 2020/274 esas, 2020/525 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmı ile "....bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hallerinde hüküm açıklanabilecektir..." şeklinde değinildiği üzere, dosya kapsamına göre, ... (Kapatılan) 66. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/02/2015 tarihli kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 06/05/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 05/12/2018 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etmek suçu olmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca... (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararı ile ...16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/07/2020 tarihli ve 2020/274 esas, 2020/525 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi :
Sanık ... hakkında 06/12/2009 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Beyoğlu (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verildiği, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle yargılamaya devam olunarak İstanbul (Kapatılan) 66. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/02/2015 tarihli ve 2014/524 esas, 2015/433 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesine göre 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 06/05/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 05/12/2018 tarihinde işlediği yaralama suçundan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, ...16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/07/2020 tarihli ve 2020/274 esas, 2020/525 sayılı kararı ile sanık hakkındaki hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Beyoğlu (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesinde "(Ek fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./28.mad) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir." şeklindeki düzenleme karşısında, her ne kadar... (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararı ile sanık savunması alınmadan tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmiş ise de; Muş Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 2011/80 DS sayılı dosyasında yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle dosyanın kapatılması üzerine devam edilen yargılamada sanık savunmasının alındığı ve ...66.Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2015 tarihli ve 2014/524 esas, 2015/433 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2.maddesi gereğince, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2-9 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın savunması alınarak hakkında hüküm kurulduğu anlaşıldığından, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiştir.
2- İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/07/2020 tarihli ve 2020/274 esas, 2020/525 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
İstanbul (Kapatılan) 66. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/02/2015 tarihli kararında; sanığın savunması alınmadan hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmiş olması nedeniyle... (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli kararın yok hükmünde olduğu şeklindeki gerekçesinin yerinde olmadığı, kanun yoluna gidilmeden kesinleşmiş olan mahkeme kararının ancak olağanüstü kanun yollarına gidilerek ortadan kaldırılabileceği anlaşıldığından;
İstanbul (Kapatılan) 66. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/02/2015 tarihli ve 2014/524 esas, 2015/433 sayılı kararı ile, sanığın , 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7.maddenin 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, beş yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği,denetim süresi içerisinde işlediği “yaralama” suçu nedeniyle mahkemesince cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye bildirimde bulunulmasına karar verildiği, bildirim üzerine kanun yararına bozma istemine konu karar ile hükmün açıklanmasına karar verildiği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde verilmesi karşısında,
Her ne kadar sanık hakkında bu suçtan daha önce Beyoğlu (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş olduğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi uyarınca verilemeyeceği, anlaşılmış ise de; mahkemece 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden bu hukuka aykırılığın sanık lehine olması karşısında bozma nedeni yapılamayacağı, bu nedenle hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı anlaşıldığından; 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan düzenleme dikkate alınarak, denetim süresi içerisinde yeniden “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu işlemesi halinde hükmün açıklanmasına karar verilebileceği gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği “yaralama” suçu nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi, kanuna aykırıdır.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- ... (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2011 tarihli ve 2010/1335 esas, 2011/586 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- ... 16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/07/2020 tarihli ve 2020/274 esas, 2020/525 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
02/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.