8. Hukuk Dairesi 2011/4598 E. , 2012/1205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, Tazminat
... mirasçıları; Dilaver Arslanboğa ve müşterekleri ile Hanım Balcıoğ aralarındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davalarının reddine dair Felahiye Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.03.2011 gün ve 19/58 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davaya konu 290 ada 1 sayılı parselin kadastro tespitinin kesinleştiği 05.05.1997 tarihinden davanın açıldığı 26.03.2008 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü sürenin geçtiğini açıklayarak iş bu dava ile karşı tarafın ferağ icbarını, olmadığı takdirde taşınmazın emsal rayiç bedeli olan 20.000,00 TL"ye hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili 03.06.2008 tarihli cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediğini, öncelikle davaya dayanak olarak gösterilen miras taksim sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olmadığını, davalının okuma yazma bilmediğini, imza atmaya muktedir olmadığını, okuma yazma bilmeyenlerin parmak izlerinin veya imzalarının mühürlerinin geçerli olabilmesi için ihtiyar kurulunca ve o yerce tanınan 2 şahıs tarafından onaylanmasının gerekmekte olduğunu, usülüne uygun bir biçimde onaylanmayan senedin geçerli olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu taksim sözleşmesinin Kale Mahallesi muhtarınca imzalandığını, ancak davalının Kale Mahallesinde ikamet etmediğini, Kale Mahallesi muhtarının bu belge üzerinde imza yetkisi bulunmadığını, borçlunun oturduğu köy muhtarı ve ihtiyar heyetinden başka bir muhtarın imzaladığı evrakın geçerli sayılmasının mümkün olmadığını açıklayarak tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm; davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamından; davaya konu 290 ada 1 sayılı parsel; 224,88 m2 yüzölçümü ile Huriye Doğan adına, 02.10.1996 tarihinde yapılan kadastro ile tespit görmüş, tespitin 05.05.1997 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İddianın içeriği ve dava konusu parsele ait kadastro tutanağı incelendiğinde 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği tartışmasızdır. Bu nedenle, tespit öncesi nedenlere ilişkin tapu iptali ve tescil davasının dinlenme olanağı yoktur. Davanın tapu iptali tescile ilişkin reddi sonucu itibariyle doğrudur.
Bu nedenle mahkemece verilen hükmün tapu iptali ve tescile ilişkin kısmının ONANMASINA,
Ancak terditli istek olan rayiç bedeli yönünden araştırma ve inceleme yapılmadan ve işin uzmanı bilirkişilerden bu konuda rapor alınmadan ret kararı verilmesi doğru değildir. Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak herkes verdiğini geri isteyebilir. Bu nedenle koşulların kanıtlanması halinde geçersiz sözleşmede yazılı bedelin verildiği tarihten itibaren uyarlanmak suretiyle dava tarihinde ulaştığı değerin istenmesi mümkündür. Öte yandan, dosyada mevcut haricen düzenlenen paylaşım senetlerinin sahteliği ileri sürülmemiş, ancak imzaya itiraz edilmiştir. Bilindiği üzere ve kural olarak, 1086 sayılı, HUMK.nun 297. maddesindeki köy muhtarı veya ihtiyar heyeti ya da tanıkların imzalarının noksanlığı şekil şartıdır. Sayılan bu eksiklikler senetlerin geçersizliği anlamında yorumlanmamalıdır. İmza veya parmak izi inkarı örnek varsa diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki imza örnekleri getirtilerek ve ilgili sağ ise oturarak, ayakta parmak izi biliyorsa yazı örnekleri alınarak, Adli Tıp Kurumu Fizik Garafoloji bölümüne gönderilerek rapor alınıp ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması doğru olmamıştır.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HUMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.