7. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6039 Karar No: 2016/5521 Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6039 Esas 2016/5521 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2015/6039 E. , 2016/5521 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, iş akdinin işverence haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, davacı 24 saat esasına göre çalıştığını ve fazla çalışma yaptığını savunmuştur. Bilirkişi tanık beyanları doğrultusunda davacının bir hafta 4 gün bir hafta 3 gün 24 saat esası ile çalıştığını, 4 gün çalıştığı haftalarda haftalık 56 saat, 3 gün çalıştığı haftalarda ise 42 saat çalıştığını kabul ederek, haftalık ortalama 4 saat üzerinden fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Fazla mesainin haftalık olarak hesaplanması esas olup ortalama alınmak suretiyle hesap yapılması hatalıdır. Ayrıca dinlenen tanık beyanlarından davacının bir dönem konteyner da kaldığı ve bu dönemde 24 saat esasına göre çalıştığı, daha sonra ise konteynerin kaldırıldığı ve bu dönemde 07:00-19:00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmakta ise de çalışmasının hangi dönemlerinde 24 saat esasına göre çalıştığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece tanıklar yeniden dinlenerek davacının hangi dönemlerde kaç saat çalıştığı, işyerinde kaç kişi çalıştığı hususu açıklattırılmalı, davalı yararına usulü kazanılmış hak durumu da dikkate alınarak fazla mesai talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeler içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacının hak ettiği fazla mesai ücretinden takdiri indirim yapılıp yapılmayacağı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca takdiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda, fazla çalışma ücreti takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına göre hesaplandığından, yerel mahkemece fazla çalışma ücretine hükmedilirken makul oranda takdiri indirim uygulanmaması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.