7. Ceza Dairesi 2015/14105 E. , 2017/8746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 ve 5607 sayılı Yasalara muhalefet
HÜKÜM : Sanık hakkında 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan beraat, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelemesinde;
Cumhuriyet Savcısı, CMUK.nun 310/3. maddesinde öngörülen bir aylık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiğinden, temyiz inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanığın temyiz talebinin incelemesinde;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK.nun 34. ve 230 maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçesinde ise CMK.nun 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25.01.2011 gün ve 2010/7-192, 2011/1 sayılı Kararında belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla da keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. 5271 sayılı CMK.nun 230. maddesinin 1/c bendine uygun şekilde ulaşılan kanaat ve sanığın suç oluşturduğu kabul edilen fiiline uygun delillerin nitelendirilmesi yapılarak ve mahkumiyete götüren delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmalı, deliller ile varılan sonuç arasındaki dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurularak hüküm kurulması gerekirken yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
Kabul ve Uygulamaya göre ise;
1-Suç tarihi ve işleniş şekli itibariyle sanıkta ele geçirilen gümrük kaçağı sigaralar yönünden, eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken, sanığın tek fiilinin bölünerek 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesine aykırılıktan mahkumiyet, 4733 sayılı Yasaya aykırılıktan ise beraat kararı verilmesi,
2-01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. yine 18/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler gözönüne alındığında, ayrıca 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda, ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
3-Sanık hakkında kısa süreli hapis cezasından çevrili 3.000 TL adli para cezası ile doğrudan 500,00 TL adli para cezası tayin edildiği halde sanığa verilen adli para cezası para cezasının birer ay ara ile 20 eşit taksitte tahsiline denilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hangi adli para cezasının taksitlendirildiğinin belirtilmemesi,
4-Açılan davanın niteliğine göre, suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK.nun 326/son fıkrası gereğince ceza miktarında kazanılmış hakkının gözetilmesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.