10. Hukuk Dairesi 2015/42 E. , 2016/5229 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraflar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Dava dışı Biray … Ticaret A.Ş.’nin 2003/6-12 dönemine ait 36.631,11 TL., 2004/1-12 ve 2005/1-3 dönemlerine ait 52.748,12 TL., 2005/9-12 ve 2006/1-7 dönemlerine ait 21.974,19 TL. sigorta prim borçlarını içeren 3 adet ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmesi üzerine yasal 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde işbu davanın açıldığı, davacının borçlu anonim şirketin, 13.07.2005 tarihli Genel Kurul Toplantısı’nda yönetim kurulu üyesi seçilip aynı gün gerçekleştirilen Yönetim Kurulu Toplantısı’nda yönetim kurulu başkan yardımcılığına getirildiği, ayrıca alınan kararla ise münferiden atacağı imzayla her bakımdan şirketi temsil, ilzam ve taahhüt altında bulundurmaya dava dışı Yönetim Kurulu Başkanı’nın yetkilendirildiği anlaşılmakta olup mahkemece yapılan yargılamada, davacının yönetim kurulu başkan yardımcısı sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle istem kısmen reddedilerek yalnızca 2003/6-12 ile 2004/1-12 ve 2005/1-3 dönemlerine ait borçları içeren 2 adet ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen tüzelkişiliğe sahip işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiş, 6183 sayılı Kanunun Mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının, yasal temsilcilerin kişisel mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği bildirilmiştir.
./..
Ayrıca, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 317. maddesinde, anonim şirketin yönetim kurulu tarafından yönetilip temsil olunacağı, 318. maddesinde, yönetim kurulunun her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekalet etmek üzere bir başvanvekili seçeceği, 319. maddesinde, ana sözleşmede yönetim ve temsil işlerinin yönetim kurulu üyeleri arasında taksim edilip edilmeyeceği ve taksim edilecekse bunun nasıl yapılacağının belirleneceği, yönetim kurulunun en az bir üyesine şirketi temsil yetkisinin verileceği açıklanmıştır.
İşveren konumundaki anonim şirketin sigorta prim borçlarından, şirketin yönetim kurulu üyesinin 506 sayılı Kanunun 80. maddesi gereğince sorumlu tutulabilmesi için, üst düzey yönetici veya yetkili sıfatıyla şirketi temsil ve ilzam yetkisine sahip olunması, 6183 sayılı Kanunun Mükerrer 35. maddesine göre sorumluluk için ise yasal temsilci sıfatı taşınması ve giderek, yasal temsilci statüsü kazanılabilmesi için de şirketi yönetme ve borç altına sokma yetkisine sahip olunması gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklama ve yasal düzenlemeler ışığında dava değerlendirildiğinde, borçlu anonim şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olmasına karşın temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan davacının 80/12. madde kapsamında “üst düzey yönetici veya yetkili” olarak kabul edilemeyeceği, Mükerrer 35. madde çerçevesinde “yasal temsilci” olarak da benimsenemeyeceği belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu hatalı gerekçeyle istemin kısmen reddedilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre, 6183 sayılı Kanunun 58/5. maddesinde yer alan, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu tutardaki kamu alacağının %10 zamla tahsil edileceği yönündeki düzenleme gereğince haksız çıkma tazminatının gecikme zammı dahil olmak üzere tümüne itiraz edilen ödeme emrine konu toplam tutar üzerinden belirlenmesi gerekirken, mahkemece Kurum yararına söz konusu tazminatın yalnız asıl alacak üzerinden karar altına alınması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.