8. Hukuk Dairesi 2011/4943 E. , 2012/1197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Akçatarla Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.03.2011 gün ve 321/111 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, mevki ve sınırlarını dava dilekçesinde gösterdiği taşınmazın 100 dönümlük kısmının tapusunun iptaline ve müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, taşınmazın milli emlakça yapılan tahkikatında boş kayalık olduğunu, kimsenin tasarrufunda bulunmadığını, tarıma elverişli olmadığı gibi üzerinde üç yaş grubu ağaçların ekili bulunduğunu, yapılacak TOKİ konutları nedeniyle yetersiz ve yersiz davaların açıldığını, harca esas değerin eksik gösterildiğini, davanın süresinde olmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı Akçatarla Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi, 25 yıl önce davacının işçi tutarak taşınmazı temizlettiğini, arpa buğday ektiğini, 5-6 yıl önce ağaç diktiğini ve su kuyusu açtırdığını beyan etmiştir.
Mahkemece, Medeni Kanunun 713. maddesi ve Kadastro Kanununun 14.maddesinde düzenlenen taşınmaz ve zilyetlik yönünden yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişi raporunda A, B, C, D, E, F, G, H ve K harfleri ile gösterilen taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında "taşlık" olarak tespit dışı bırakıldığı anlaşılmıştır. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan sonraki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir.
Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit dışı bırakılma tarihi olan 1977 tarihinden sonra dava tarihine göre 20 – 30 yıl öncesine ait (1975 – 1985 yılları arası) ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi olanaklıdır. Mahkemece, uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20 – 30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Şahit ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerinin başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.