10. Hukuk Dairesi 2014/28298 E. , 2016/5226 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, menfi tespit ve geri alım istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 01.08.2004 günü itibarıyla kendisine 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlanan davacı sigortalının limited şirket ortaklığına dayalı olarak süregelen kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasının 2013 yılının Mayıs ayında belirlenmesi üzerine hakkında davalı Kurumca 01.08.2004 – Mayıs/2013 dönemi yönünden sosyal güvenlik destek primi borcu tahakkuk ettirilip aylıklarından kesinti yapılmaya başlandığı anlaşılmakta olup borçlu olunmadığının tespiti ile kesinti tutarlarının geri alınması istemine ilişkin davada zamanaşımı defi de ileri sürülmüştür.
Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinin (I) numaralı bendinde, Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan limited şirketlerin ortaklarının bu Kanuna göre sigortalı sayılacakları belirtilmiş, Ek 20. maddesinin 3. fıkrasında da diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen kapsamda çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları ayı izleyen ay başından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil sosyal güvenlik destek primi ödeyecekleri açıklanmış olup limited şirket
./..
ortaklığı nedeniyle anılan maddeler kapsamında kalan davacının prim borçlusu olduğu belirgindir.
Diğer taraftan, söz konusu Kanunun 02.08.2003 günü yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanunun 31. maddesiyle değiştirilen 70. maddesinin 2. fıkrasında, bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak prim alacakları davalarının 5 yıllık zamanaşımına tâbi olduğu bildirilmiştir. Zamanaşımı konusunda başkaca düzenlemeye yer verilmediğinden 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinden yararlanılmalıdır ve söz konusu Kanunun 128. maddesinde, zamanaşımının, alacağın muaccel olduğu zamandan başlayacağı belirtildikten sonra 132. maddesinde zamanaşımının işlemesine engel olan ve zamanaşımını tatil eden sebepler, 133. maddesinde de zamanaşımını kesen durum ve olgular sayılmıştır.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, ortağı olduğu limited şirketin 26.12.2012 günü itibarıyla kapanışı gerçekleştirilip Ticaret Sicili Memurluğu ve Ticaret Odası kayıtları sonlandırıldığından anılan tarih sonrasına ilişkin borç tahakkuk ettirilemeyeceği dikkate alınmalı, 01.08.2004 – 26.12.2012 dönemi yönünden de 5 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği bölüm belirlenerek ayrıştırılmalı ve elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, sigorta prim borçları yönünden, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılara ilişkin 1479 sayılı Kanunun 70/2. maddesindeki zamanaşımı düzenlemesi yerine işverenler bakımından 506 ve 5510 sayılı Kanunlarda yer alan 10 yıllık zamanaşımı hükmü de uygulanarak istemin tümden reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.