10. Hukuk Dairesi 2015/93 E. , 2016/5225 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ölüm aylığı bağlanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 26.10.1999 günü yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan hak sahibi davacının 19.11.1999 tarihinde evlenip 30.09.2004 günü boşandığı, anılan olgunun davalı Kurumca 2005 yılının Mayıs ayında fark edilerek aylıklarının kesildiği, davacının 07.12.2005, 17.04.2009 ve 10.05.2011 tarihlerinde Kuruma başvurarak aylığının yeniden bağlanmasını talep etmesi üzerine aylığın 01.06.2011 günü itibarıyla tahsis edildiği, evli kalınan 19.11.1999 – 30.09.2004 döneminde yersiz ödenen aylıkların Kurumca yasal faiziyle birlikte tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 41. maddesinde, sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığının yazılı istemleri durumunda bağlanacağı, 43. maddesinde, hak sahibi kimselere bağlanacak aylıkların, ölümle aylığı hak kazandıkları tarihten sonraki aybaşından başlayacağı, hakkı doğuran olay tarihinden 5 yıl geçtikten sonra talepte bulunanların ölüm aylıklarının ise, talep tarihini izleyen aybaşından itibaren başlayacağı, 46. maddesinde, sigortalının dul eşi evlenirse aylığının kesileceği, aylığın kesilmesine yol açan evlenme son bulunca aylığın yeniden bağlanacağı belirtilmiştir.
Yukarıdaki açıklama ve yasal düzenlemeler ışığında dava değerlendirildiğinde, 30.09.2004 tarihinde boşandıktan sonra 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yazılı istemde bulunan davacıya 01.10.2004 gününden itibaren aylık bağlanması gerektiği, 01.10.2004 – 27.05.2005 dönemi aylıklarının süresinde ödendiği, hak kazanılmasına karşın ödenmeyen aylıkların 27.05.2005 – 01.06.2011 dönemine ilişkin olduğu belirgin bulunmakla şu durumda anılan döneme ait aylıklar toplamı olan 29.797,37 TL.nin karar altına alınması gerekirken, mahkemece, aylığın 01.06.2011 tarihinde tahsis edildiğini göz ardı ederek Şubat/2012 dönemine kadar hesaplama yapan bilirkişinin hatalı raporuna dayanılarak fazla tutarın hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hüküm fıkrasında yer alan “kabulü ile” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “kısmen kabulüne” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün 1 numaralı bendinde yer alan “31.790,43” rakamlarının çıkartılarak yerine “29.797,37” rakamlarının yazılmasına, 3 numaralı bendinde yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 3.575,70 TL. avukatlık ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya, 1.500,00 TL. avukatlık ücretinin de davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına, 4 numaralı bendinde yer alan “giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “giderinden tarafların haklılık payları gözetilerek takdiren 281,00 TL.sinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine ve kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.