13. Hukuk Dairesi 2016/12259 E. , 2019/4875 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıdan ......numaralı daireyi aile konutu olarak kullanmak üzere satın aldığını, bu dairenin özellikleri ve teslimi konusunda 17.11.2006 tarihinde sözleşme yapıldığını, davalının bu sözleşmeye göre 28.02.2009 tarihinde daireyi teslim edeceğini, davalının ... 4. Noterliği"nden gönderdiği 27.06.2011 tarih ve ..... yevmiye numaralı ihtarnamede sözleşmeden ve ayıplı işlerden doğan borçları kabul etmediğini, yerine getiremeyeceğini belirtmesi nedeniyle daireyi 01.08.2011 tarihinde teslim aldığını, aralarında imzalanan 27.12.2008 tarihli ek sözleşmenin 3. maddesinde davalının genel iskan ruhsatının alınmasını yüklendiğini, aynı sözleşmede davalının dava konusu daireyi 28.02.2009 tarihinde iskan ruhsatı alınmış şekilde teslim etmeyi yüklendiğini, davalının daireyi teslimde geciktiği her bir ay için en az 1.000,00-TL kira kaybı zararı ile yine her bir ay için aylık 1.000,00-TL cezai şart tutarını ödeme borcu altına girdiğini ileri sürerek, kira kaybı tutarının tespiti ile davalıdan 28.02.2009-01.08.2011 tarihleri arasındaki süre için kira kaybı ve cezai şart talep hakkı doğduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının davacıya 28.05.2009 tarihinden 04.04.2011 tarihine kadar geçen 1 yıl 10 ay 6 günlük süre için 1.000,00-TL kira kaybı ve cezai şarttan oluşan toplam 22.200,00-TL"yi ödemekle borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalı tarafından davacıya satılan taşınmazın geç teslimi nedeniyle davacının davalıdan kira kaybı ve cezai şart alacağı olduğunun tespiti talebine ilişkindir. Mahkemece, davalının davacıya kira kaybı ve cezai şarttan oluşan toplam 22.200,00-TL"yi ödemekle borçlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi bazı şartların gerçekleşmesine bağlı olup bunlara dava şartları denmektedir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu (varlığı mutlaka gerekli), bir kısmı da olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re"sen gözetecektir. Olumlu dava şartlarından biri de 6100 sayılı HMK m.114 1/h bendinde ifade edildiği üzere davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğu nedeniyle reddedilmelidir. Hukuki yararın varlığı koşulunun mevcut olup olmadığı, her bir davada o davaya konu olayın somut özellikleri çerçevesinde hakim tarafından değerlendirilmelidir. Hal böyle olunca, hukuki yararın tartışılması gerekmektedir. Yine 6100 sayılı HMK’nın 106. maddesinde tespit davaları düzenlenmiştir. Maddeye göre; tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar tek başına tespit davasının konusunu oluşturamazlar. Aynı şekilde eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının eda davası açabilecek iken tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya, 379,20 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....