(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2020/12188 E. , 2021/6218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın, suç tarihi itibari ile oto galericiliği yaptığı, sanık ..."ın eşi adına kayıtlı olan ...plaka sayılı aracın satılması için 18.10.2010 tarihinde araç satış sözleşmesi yaptıkları, ancak aracın vergi borcu olduğu anlaşılınca sanık ..."ın bu borcu katılanın ödemesini istediği, vergi borcunun ödenmesi karşılığında suça konu Şekerbank... Şubesine ait, 10/11/2010 keşide tarihli, 5.270 TL bedelli, keşidecisi ...İth......Ltd.Şti." olan sanık ... namına yazılmış sahte çeki ciro ederek teslim ettiği, katılanın da çeki takasa koyduğu, ancak vadesi geldiğinde çekin sahte olduğunun tespit edildiği, yapılan soruşturmada sanık ..."ın suça konu çeki sanık ..."den aldığını beyan ettiği, bu surette sanıkların iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda,
1-O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinin, Cumhuriyet savcısının mütalaasına uygun olarak 24/11/2015 tarihli duruşmada verildiği, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesini ise karar tarihinden önce 23/07/2014 tarihinde UYAP üzerinden düzenlediği ve dilekçe içeriğinde dosya ile ilgisi bulunmayan sanıklar ...ve ..."ın cezalandırılmasına yönelik temyiz talebinde bulunduğu, dosya sanıkları olup haklarında beraat hükümleri verilen sanıklar ... ile ..."a yönelik herhangi bir temyiz talebinin bulunmadığı anlaşılmakla, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmeksizin İADESİNE,
2-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ..."nin üzerine atılı ""Resmi belgede sahtecilik"" suçunun cezasının miktarı ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nın 204/1, 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu ve zamanaşımını kesen en son işlemin de sanık ... hakkında yapılan 24/01/2013 tarihli sorgu işlemi olduğu, 8 yıl olan olağan dava zamanaşımının sorgu tarihinden, inceleme tarihine kadar dolmuş olduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, ancak; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık ... hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
3-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ..."nin suça konu sahte çek ile herhangi bir ilgisi olmadığına yönelik aşamalarda değişmeyen istikrarlı savunmaları, diğer sanık ..."ın suça konu sahte çeki sanık ..."den sattığı araç karşılığında aldığına yönelik savunmada bulunmasına karşın bu hususu ispatlayacak herhangi bir bilgi, belge sunamamış olması, suça konu sahte çekte sanık ..."nin herhangi bir cirosu bulunmadığı gibi çekin sanık ... namına düzenlenmiş olması, ayrıca suça konu çekin verilmesine sebep araba satışının 18/10/2010 tarihi, çekin keşide tarihinin de 10/11/2010 tarihi olması gözönüne alındığında sanık ..."ın önceden doğan borcu karşılığında katılana vermiş olması ve tüm dosya içeriğine göre, sanıkların savunmalarının aksine nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri yönünde mahkumiyetlerine yeter herhangi bir delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların mahkumiyetlerine yeter kesin delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin suçun sübut bulduğuna ve eksik incelemeye yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
4-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Her ne kadar sanık ..., suça konu sahte çeki araç sattığı diğer sanık ..."den aldığını savunmuş ise de; çeki aldığını iddia ettiği diğer sanık ..."nin suça konu çekteki herhangi bir cirosunun bulunmadığı, aradaki ticari ilişkiyi gösteren belge, fatura vs. ibraz edemediği, sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, bu halde sanığın sahte olarak oluşturduğu çeki kullandığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti yerine yetersiz gerekçe ile beraat hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 27/05/2021 tarihinde nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden sanık ... bakımından oy çokluğu, diğerleri yönünden oy birliğiyle karar verildi.
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Galericilik yapan müşteki ile sanık ..."ın eşi adına kayıtlı bir aracın satışına ilişkin noter marifetiyle 18/10/2010 tarihinde bir sözleşme düzenlenmiştir.
Satış işlemi sonrasında aracın alıcı adına trafikte tescil edileceği zaman vergi borcu olduğu anlaşılmıştır. Sanık ... müştekiye vergi borcunun ödemesini yapmasını ve tutarı kendisine vereceğini beyan etmiştir. Vergi için tahakkuk eden para müşteki tarafından yatırıldıktan sonra sanık kararlaştırılan ödeme için suça konu sahte çeki vermiştir.
Daire"nin sayın çoğunluğunun çekin önceden doğan borca karşılık verildiği değerlendirilmesine aksi kanaatle katılmamaktayım.
Zira bahse konu satış işlemi 18/10/2010 tarihinde yapılmıştır. Suça konu çekin keşide tarihi ise 10/11/2010"dur.
Vergi borcunun satış işleminden sonra ortaya çıkması, borcun kapatılması halinde karşılığının sanık tarafından müştekiye ödeneceği hususunun kararlaştırılmış olması çekin niteliği itibariyle keşide günü olarak belirtilen tarihten önce tedavüle konuluyor olması ve özellikle işlem ve çekin keşide tarihi arasındaki sürenin birbirinden bağımsız hale geldiklerinin kabulüne haklı kılacak kadar uzun olmaması, ayrıca sanığın ve müştekinin de bu kabulü haklı gösterecek açık bir beyanlarının bulunmaması karşısında sanık ... yönünden nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluştuğu ve yerel mahkeme hükmünün bu sanık yönünden bozulması gerektiği kanaatiyle sayın Daire kararına katılmıyorum.