Esas No: 2021/1144
Karar No: 2022/6851
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1144 Esas 2022/6851 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın tarafları arasında yapılan mahkeme görüşmelerinde davacı, davalılara borcu bulunmadığı ve üzerine ipotek tesis edilen taşınmazın terkin edilmesini talep etmiştir. Davalılar ise kendilerinin borçlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Yargıtay, mahkemenin verdiği kararı uygun bulmuştur ve davacının tüm temyiz itirazlarını reddetmiştir. Kararın sonunda, takdir edilen vekalet ücreti düşüldükten sonra kalan miktarın davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: -
Not: Yukarıdaki metin, sadece bir örnek amaçlıdır ve gerçek bir mahkeme kararı değildir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15.12.2020 tarih ve 2020/9 E. - 2020/595 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 11.10.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av...... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan...Ulus. Nak. A.Ş.'nin dava dışı bankadan kullandığı kredi borcunun teminatı olmak üzere davacıya ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, davalı...Ulus. Nak. A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanı olan diğer davalı ...'ın kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, kefil davalı ...'ın kredi borcunu kendisi ödemiş gibi göstererek ipotekle ilgili tüm hakları bankadan temlik aldığını ve tapuda kendi adına tescil ettirdiğini, davacının davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını ve çekilen ihtara rağmen davacıya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkin edilmediğini ileri sürerek davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., kendisinin Öz Aslanlar Ulus. Nak. A.Ş.'nin bankadan kullandığı kredinin kefili olduğunu, şirketin kredi borcunu kendi şahsi hesabından ödediğini, davacının ortaklıktan ayrılırken ortaklık süresince hissesi oranında sorumlu olacağını kabul ettiği halde payına düşen zararları karşılamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı...Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş., borcun 3. kişi tarafından ödenmesi halinde 3. kişinin alacaklının haklarına halef olduğunu, dava dışı banka tarafından yapılan temlikin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamına göre yapılan yargılama sonunda, davalı ...'ın diğer davalı şirketin kredi borcunu dava dışı bankaya ödemekle banka alacağına halef olduğu, borcun aslında davalı şirket tarafından ödendiğine dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı dava dışı bankanın davalı ...'a alacağını borçlunun rızasını almaksızın temlik etmesinin mümkün ve geçerli olduğu, dava dışı bankanın kredi borcunu ödeyen kefile kredi teminatlarını da devretme sorumluluğu bulunduğu, dava dışı bankanın bu sorumluluğunu alacağını ödeyen davalı ...'a temlik yaparak yerine getirdiği, davacının bu şekilde davalı ...'a karşı sorumluluğunun borcunu ödeme tarihine kadar devam ettiği, davacının davalı ...'a olan borcunu yerine getirdiğine dair yasal bir belgeyi dosyaya sunmadığı gerekçesiyle davalı ...'a yönelik davanın reddi gerektiği,davalı Özaslanlar A.Ş. dava dışı Finansbank A.Ş.'den kullanılan kredinin asıl borçlusu olup davacının davalı firmaya karşı ipotekten doğan yasal olarak herhangi bir borcunun olması mümkün olmadığından, davacının davalı firmaya karşı dava açmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'a verilmesine,
aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.