17. Hukuk Dairesi 2019/2309 E. , 2020/5733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,davalı ...Ş. Vekili ve davalı ...Ş. Vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve ZMMS poliçesi ... Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen araç ile davalılardan ..."nin sevk ve idaresindeki, davalı ..."e ait olup ZMMS poliçesi de
davalılardan ... Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen aracın 01/01/2016 tarihinde kaza yapması sonucu davacının yaralanıp, iş gücü kaybı zararı ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri zararına uğradığını, ayrıca bu kaza nedeniyle davacının büyük bir korku ve üzüntü yaşadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının iş gücü kaybı zararı ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri gideri zararlarından dolayı 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ile 75.000,00 TL manevi tazminatın da kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ... ile ..."ten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava da ise aynı olay nedeniyle, aynı davalılara karşı asıl davanın açılmasından sonra yapılan protez masrafından dolayı tazminat davası açılarak, protez bedeline ilişkin 2.300,00 TL tazminatın kaza tarihinden (sigorta şirketleri yönünden dava tarihinden) itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini geçici iş gücü kaybı zararı yönünden 7.954,14 TL, sürekli iş gücü kaybı zararı yönünden 107.034,28 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri yönünden 5.000,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile mahkememizdeki asıl (2016/406 E. sayılı) davaya ilişkin olarak, davacının dava konusu kaza nedeniyle uğradığı geçici iş göremezlik zararından dolayı 7.954,14 TL, sürekli iş göremezlik zararından dolayı 107.034,28 TL ve belgelendirilemeyen tedavi giderlerinden dolayı 5.000,00 TL olmak üzere toplam 119.988,42 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı ... şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olması kaydıyla) bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine, birleşen Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2016/443 E. sayılı davasına ilişkin olarak, 2.300,00 TL tedavi (protez) giderinin fatura tarihi olan 23/05/2016 tarihinden itibaren (davalı ... şirketlerinin sorumluluğunun poliçe
limitleriyle sınırlı olması ve faiz yönünden de birleşen davanın dava tarihi olan 23/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olmaları kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte birleşen davanın bütün davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,karar verilmiş; karara karşı davacı vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ...Ş. vekili ve ... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, Konya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/406-878 E-K. Nolu 15/12/2016 Tarihli kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, buna göre; asıl davada; davanın kısmen kabulü ile 1.300,99 TL geçici iş görmezlik tazminatı 107.034,28 TL sürekli iş görmezlik tazminatı ve 5.000,00 TL belgelendirilmeyen tedavi gideri olmak üzere toplam 113.335,27 TL maddi tazminatın davalı ... şirketleri, poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının feri nitelikteki fazlayala ilişkin faiz isteminin reddine, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/01/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ..."ten müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davacı vekilinin
sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK"nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.