Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/5629 Esas 2016/128 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5629
Karar No: 2016/128
Karar Tarihi: 11.01.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/5629 Esas 2016/128 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemiyle açılan davada Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay kararı ile, taşınmaz arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek kamulaştırma bedelinin tespiti için yeniden bilirkişi kurulu oluşturulup rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin kararı ve Yasa koyucunun 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklediği faiz uygulama hükmü de hatırlatılmıştır. 2942 sayılı Kanunun 15. maddesinde yer alan taşınmazların kamulaştırılması yöntemi hakkında açıklama yapılmıştır.
18. Hukuk Dairesi         2015/5629 E.  ,  2016/128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 264 ada 69 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planında yol olarak ayrıldığı ve bu amaçla kamulaştırıldığı anlaşıldığına göre arsa niteliğinde olduğunun kabulü ile, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 15. maddesinde belirtilen yönteme uygun olarak yeniden bilirkişi kurulu oluşturulup rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, taşınmaza tarım arazisi özelliği ile değer belirleyen rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 21.12.2013 tarihinden, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine,11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.