Esas No: 2021/2046
Karar No: 2022/6893
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2046 Esas 2022/6893 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirket ile davalı şirket arasındaki distribütörlük sözleşmesinin davalı tarafından haklı bir sebep olmadan sonlandırıldığı gerekçesiyle davacı tarafından açılan belirsiz alacak davası, davalının yetki itirazı üzerine reddedilmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Yetki sözleşmesi borç ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tokyo Bölge Mahkemelerinde görüleceği kararlaştırılmış olduğundan davada Türk mahkemelerinin yetkisinin bulunmadığına karar verilmiştir. Kanunlar açısından, MÖHUK 47. ve TBK 27. maddelerine değinilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12.HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06.10.2020 tarih ve 2020/57 E- 2020/429 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.02.2021 tarih ve 2021/112 E- 2021/114 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki distribütörlük sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkilince davalıya ait Rigaku markasının ve ürünlerinin tanıtımı için gereken çabayı gösterdiğini, pazar payının oluşturulmasını ve genişletilmesini sağladığını, başarılı bir şekilde çalışmalarını devam ettirirken davalının haklı ya da geçerli bir sebep olmaksızın 20/02/2019 tarihinde sözleşmeyi sonlandırdığını ileri sürerek HMK 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak 1.000.-TL kâr kaybı, 1.000.-TL stokların iade alınarak bedeli ile 1.000.-TL denkleştirme tazminatından ibaret alacaklarının fesih tarihinden ticari faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede açıkça Tokyo Bölge Mahkemesi'nin münhasıran yetkili kılındığını savunarak davanın yetkisizlik ve esas bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan borç ilişkisi mevcut olup, bu ilişkiden uyuşmazlıkların yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda tarafların anlaşma yapmasının mümkün olduğu, olayda kamu düzenine ilişkin münhasır yetkinin söz konusu olmadığı, bu kapsamda davalının yetki itirazının kabulü ile, 5718 sayılı MÖHUK 47. maddesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin 23. ve 25. maddesi gereğince sözleşmeye dayalı davalarda Japonya-Tokyo Bölge Mahkemesi'nin münhasır yetkili olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, Sözleşmenin 25. maddesinde yer alan yetki sözleşmesi borç ilişkisinden doğması, yabancılık unsuru taşıması, uyuşmazlık Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine ilişkin olmaması nedeniyle MÖHUK 47. maddede aranan koşulları sağlamaktadır. Tarafların tacir olduğu ilişki de MÖHUK 47 madde koşullarına uygun bir yetki anlaşması TBK 27. madde kapsamında kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız bir sözleşme olarak değerlendirilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmede uyuşmazlıkların Tokyo Bölge Mahkemelerinde görüleceği kararlaştırıldığından, davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.