13. Hukuk Dairesi 2016/27702 E. , 2019/4817 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddin yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirket ile 05.02.2000 tarihinde 40 yıllık 12.000-DM bedelle devre tatil sözleşmesi yapıldığını, geçmiş dönemlerde devre tatil hakkının kullanıldığını, tesisteki aksaklıklar ve taahhütlerin tüm uyarılara rağmen yerine getirilmediğini, 2012 yılı hariç tüm bakım ve işletme aidatlarını ödendiğini, tesislerin bakımsız olduğunu, kullanıma elverişli olmadığını ve kullandırılmadığını, dava konusu tatil köyünün iskanı olup olmadığının belli olmadığını belirterek sözleşmenin feshine, 28 yıl için peşin ödenen ve toplam ödeme bedeli olan 12.000-DM’nın 12 yıllık ödemelerinin davalıya bırakılarak bakiye kalan bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve fesih tarihinden sonra kalan bakiye kullanım bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, söz konusu tesisin bakımsız olduğunu, kullanamadığını, iskanı olmadığını beyan ederek sözleşmenin feshini istemiş, davalı ise cayma hakkının süresinde kullanılmadığını savunmuştur. Mahkemece, tesisin genel olarak bakımsız olması iddia ediliyorsa davacının 12 yıl boyunca kullanırken bu hususu gözardı ettiği nazara alınarak tesisi bu haliyle kabul ettiğinin varsayılacağı, nitekim zamanında ayıp ihbarında bulunmadığı ve tesisi ilk kullandığı zamanda ve zamanaşımı dolmadan evvelki yıllarda bu durumu dile getirmek suretiyle sözleşmenin feshini talep etmediği, bu aşamadaki talebinin nazara alınmayacağı, davalı firmanın fatura kesip kesmemesi maliyeyi ilgilendiren bir husus olup, bu durum devre tatil sözleşmesinin feshi için gerekli bir neden olmadığı, davalı firmanın sadece üst hakkına sahip olması ise yine sözleşmenin feshi için bir neden olmadığı, nitekim devre tatil sözleşmesi bir tesiste tüketiciye belirli bir dönem kullanma hakkı sağlayan, mülkiyetten ayrı ve şahsi hak niteliğinde bir hak olduğu, tüketici sadece kullanım hakkı sahibi olduğu, davalının maliyeden üst hakkı almak suretiyle bu hakkı tüketiciye sağlamasında bir sakınca bulunmadığı, bu nedenle davacının sözleşmeyi fesih için geçerli sebepleri olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan, 25.07.2013 tarihli ..yazısında söz konusu tesisin çalışma ve işyeri açma ruhsatının ve ... kullanma izin belgesinin olmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Yine davacı tesisin bakımsızlığını ve kullanamadığını da dile getirmiş olmakla, tesisin sözleşmeye uygun şekilde kullanma imkanı olup olmadığı mahkemece değerlendirilmemiştir. O halde mahkemece, sözleşmeye konu devre tatil alanı için ... kullanma izninin bulunmadığı dikkate alınarak, mevcut haliyle kullanıma elverişli olup olmadığı, tesisin sözleşme şartlarını taşıyıp taşımadığı hususları gerektiğinde Belediye ve ilgili kurumlardan ayrıntılı şekilde sorulup araştırıp, davacının ... kullanma izninin bulunmadığı tesiste tatil hakkını kullanma ve sözleşmeyi ayakta tutma zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek, sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar üzerinde durularak, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......