10. Hukuk Dairesi 2014/23754 E. , 2016/5184 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av.... ile 1-... adına Av.... 2-....Mahkemesinden verilen 03.07.2014 günlü ve 2012/329 Esas, 2014/319 Karar sayılı hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-)19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." Mevcut düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, bu adresine tebligat yapılacaktır.
Açıklanan nedenlerle, davalı ..."nın mernis adresi araştırılarak, tebligatın bu adrese yapılması gerekirken, yetkilisı olduğu belirtilen davalı şirket adresine tebligat yapıldığı görülmüştür.
2-)Tebligat Kanununun Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat başlıklı 12. maddesinin son fıkrasına göre, “Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.” hükmü yer almaktadır.
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 20. maddesinde de; "Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır" hükmü bulunmaktadır.
Yineyönetmeliğin 21.maddesinde;
“(1) Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
(2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir.
(3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” denilmektedir.
Mevcut dosyada, davalı ...unvanlı işyerine yapılan gerekçeli kararın tebliğ mazbatasının incelenmesinde, tebligatın daimi çalışanına yapıldığının belirtildiği, ancak yönetmeliğin 21.maddesinde belirtilen prosedür işletilerek, bahse konu kişilerin bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilerek, çalışana tebligat yapılması gerekirken, bu hususa riayet edilmeden çalışana tebliğ edildiği, anlaşılmaktadır.
Yazılı maddeler ve açıklamalar uyarınca gerekçeli kararın davalı şirkete ve ..."ya yöntemince tebliği ile temyiz süresinin geçmesi beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.