Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12344
Karar No: 2014/28364
Karar Tarihi: 23.9.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/12344 Esas 2014/28364 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/12344 E.  ,  2014/28364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, 13.3.2002 tarihli vekaletname ve 19.11.2007 ile 19.2.2010 tarihli vekalet ücret sözleşmeleri gereğince davalıların avukatı olarak görev yaptığını, davalıların sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmemeleri üzerine vekalet görevinden istifa ettiğini, hukuki danışmanlık ücretleri ile takip etmiş olduğu davalar nedeniyle vekalet ücretlerinin ödenmediğini, davalılardan 69.557,00 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 7.500,00 TL danışmanlık ve avukatlık ücreti alacağının 14.6.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, taraflar arasında imzalanan 19.2.2010 tarihli vekalet ücret sözleşmesi ile, davacıya olan geçmiş döneme ilişkin borçların ibra edildiğini, ödenmesi gerektiği tespit edilen 3.637,00 TL’lik ödemenin de yapıldığını, davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, kaldı ki davacının vekalet görevini de özenle yerine getirmediğini, bu nedenle de ücret talep hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davacının haklı olarak vekaletten istifa ettiği benimsenerek, her iki sözleşme hükümleri ve hakkaniyet esasları gereğince takip konusu dosyalarda tek tek yapılan ücret hesabına göre danışmanlık ve vekalet ücreti alacakları toplamının 9.559,79 TL olduğu tespit edilmek suretiyle, taleple bağlı kalınarak 7.500,00 TL alacağın ihtarın tebliğ tarihi olan 4.7.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Taraflar arasında 19.11.2007 ve 19.2.2010 tarihli iki adet vekalet ücret sözleşmesi yapılmış olup, 19.11.2007 tarihli sözleşmede, “avukatın aylık danışmanlık ücreti haricinde takip edilen dava ve icra işlerinde karşı taraf vekalet ücretlerini de alacağı, verilen bir evrak ve veya dosyanın haciz yoluna başvurulmadan tahsil edilmesi durumunda, asıl alacak miktarı ile birlikte önceden peşin ödenecek olan %5"lik masrafın avukat tarafından geri iade edileceği, dosyanın hacizden sonra tahsil edilmesi durumunda ise sadece asıl alacak miktarının müvekkile ödeneceği, sonuçsuz kalan bir dosya sebebiyle ayrıca bir masraf ve vekalet ücreti talebinde bulunulamayacağı, avukat tarafından yapılan kısmi tahsilatların %50"sinin müvekkile ödeneceği, tahsilatı yapan müvekkil olursa, bu halde de yaptığı kısmî tahsilatın %50"sinin avukata ödeneceği” kararlaştırılmıştır.
    19.2.2010 tarihli sözleşmede ise, “Şubat 2010 ücreti dahil, avukata olan geçmiş dönem borcunun, 3.637,00 TL olduğu ve bu borcun en geç 26.2.2010 tarihinde ödeneceği, söz konusu alacağın ödenmesi kaydıyla artık geçmişteki 19.11.2007 tarihli vekalet sözleşmesi sebebiyle tarafların birbirlerinden hiçbir hak ve alacağının kalmadığı, yeni sözleşme tarihi itibariyle ve geçmiş döneme ilişkin olarak tarafların birbirlerini her bakımdan ibra etmiş olacakları, avukata verilen işlerde bu yeni sözleşmenin geçerli olacağı, ancak geçmiş dönemde verilmiş olup da halen devam eden icra ve davaların, yine eski sözleşme şartlarına göre takip edileceği, yeni çalışma döneminde avukatın hukuki danışmanlık hizmetleri nedeniyle iş sahiplerince, ilk iki ay için avukata 1.000 TL hukuki danışmanlık ücreti ödeneceği, ödemelerin her ayın 19’unda yapılacağı, bu iki aylık sürenin sonunda ücretin taraflarca yeniden tespit edileceği, eğer bu konuda karşılıklı anlaşmaya varılamaz ise, o zaman artık bu hizmetin verilmeyeceği, danışma ücreti ve danışma hizmetinin sözleşmeden çıkarılmış sayılacağı, icra ve dava dosyalarında asıl alacak bedelinin %4’lük kısmının, başlangıçta avukata avans olarak verileceği, bundan sonra iş sahipleri adına açılan icra ve davaların sonunda tüm tahsilatların yapılması halinde avukatın iş sahiplerine, başlangıçta verdikleri avansı, ana alacak tutarını ve bu alacağın işlemiş faizini ödemekle yükümlü olacağı, ancak iş sahiplerinin de lehlerine açılan bu icra ve davalardan dolayı, asıl alacak ve faizleri toplamının %15"ine tekabül edecek kısmını avukata vekalet ücreti olarak ödeyecekleri, avukata verilecek işlerden, iş sahipleri lehine veya aleyhine açılan icra ve davalardan dolayı icra ve mahkemelerce karşı tarafa yüklenen harç, masraf, tazminat ve vekalet ücretlerinin tamamını da, avukatın ayrıca vekalet ücreti olarak tahsil edeceği, avukat veya iş sahipleri tarafından yapılacak kısmi tahsilatlarda öncelikle başlangıçta alınan avansların düşüleceği, sonrasında ise yapılacak tahsilatların, taraflar arasında %50"şer olarak taksim olacağı” kararlaştırılmıştır.
    19.2.2010 tarihli sözleşme gereğince, avukatın Şubat 2010 dahil geçmiş dönem borcunun 3.637,00 TL olduğu ve söz konusu bu borcun ödenmesi gereken tarihte ödenmediği sabittir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı haklı olarak vekaletten istifa Etmiştir. Bu durumda davacıya ödenmesi gereken ücretin, sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi, yapılan ödemelerin mahsubundan sonra kalan miktarın tahsiline karar verilmesi gereklidir. 19.2.2010 tarihli sözleşmede, geçmiş dönem borcunun 3.637,00 TL olduğu tespit edilmiş olup, tespit edilen bu borcun, 19.2.2010 tarihi itibariyle kesinleşmiş olan dava ve icra dosyalarını kapsadığının kabulü gerekir. Aynı şekilde, 19.2.2010 tarihi itibariyle henüz kesinleşmemiş olan dava ve icra dosyalarına ilişkin ücretin ise, belirlenen bu miktarın içinde olmadığı kabul edilmelidir. Dolayısıyla tarafların (19.2.2010 tarihi itibariyle henüz kesinleşmemiş olan) bu dosyalar yönünden, (3.637,00 TL’nin ödenmesi şartıyla) birbirlerini ibra ettiğinden de söz edilemez. Nitekim, taraflar arasındaki son sözleşmede de, geçmiş dönemde verilmiş olup da halen devam eden icra ve davaların, yine eski sözleşme şartlarına göre takip edileceği kararlaştırılmıştır.
    O halde, davacı avukat tarafından takip edilen icra ve dava dosyalarından, 19.2.2010 tarihi itibariyle kesinleşmiş olanlarının, 3.637,00 TL olarak belirlenen geçmiş dönem borcu kapsamında değerlendirilmesi, 19.2.2010 tarihinde henüz kesinleşmemiş olan dava ve icra dosyalarının ise, 3.637,00 TL olarak belirlenen ücret alacağı içinde olmadığı ve son sözleşmeye göre, bu dosyaların ücretinin önceki sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, yine 19.2.2010 tarihinden sonra verilen dava ve icra dosyalarının ise, yeni sözleşmeye tabi olup, bu dosyalara ilişkin vekalet ücretlerinin, yeni sözleşme hükümlerine göre tespit edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
    Sözleşmelerin, avukata ödenmesi gereken vekalet ücreti yönünden geçerli olup olmadığının tespitine gelince; 19.11.2007 tarihli sözleşmede bulunan, “yapılacak tahsilatlardan sadece asıl alacak miktarının müvekkile ödeneceği”, 19.2.2010 tarihli sözleşmede ise, “avukata verilecek işlerden, iş sahipleri lehine veya aleyhine açılan icra ve davalardan dolayı icra ve mahkemelerce karşı tarafa yüklenen harç, masraf, tazminat ve vekalet ücretlerinin tamamını, avukatın ayrıca vekalet ücreti olarak tahsil edeceğine” ilişkin hükümleri, Avukatlık Kanunu’nun ücretin belirlenmesine ilişkin 163. ve 164. maddelerine aykırı olup, geçersizdir. Yine her iki sözleşmedeki “tahsilatların %50’sinin avukata ait olacağına” ve “avukat veya iş sahipleri tarafından yapılacak kısmi tahsilatların, taraflar arasında %50"şer olarak taksim olunacağına” ilişkin hükümlerin de, vekalet ücretinin hukuka, ahlaka aykırı olacak derecede yüksek oranda belirlenmesi nedeniyle geçersiz olduğunun kabulü gerekir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, 4667 sayılı Yasa ile değişik Avukatlık Kanunu’nun 163/2. maddesi gereğince, sözleşmenin bir kısım hükümlerinin geçersizliği, sözleşmenin tümünü geçersiz kılmayacağından, sözleşmenin değinilen ücrete ilişkin hükümleri geçersiz kabul edilmeli ve geçersiz kabul edilen bu hükümler yerine Avukatlık Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanmalıdır.
    Mahkemece davacıya ödenmesi gereken vekalet ücretlerinin tespitinde, az yukarda belirtilen hususlara göre inceleme ve değerlendirme yapılmadığı gibi, ücretin sözleşmenin geçerli olan
    2014/12344-28364
    hükümleri ve Avukatlık Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre değil, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlendiği, maktu ücrete tabi olduğu belirtilen davada, maktu ücretin dahi hesaplamaya dahil edilmediği, davanın redle sonuçlanmasının, vekalet ücreti talebine engel olmayacağının göz ardı edildiği ve ayrıca, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2008/13084 esas sayılı dosyası nedeniyle belirlenen ücretten, Avukatlık Kanununa aykırı olarak hakkaniyete göre indirim yapıldığı anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, davacının iş bu dava ile talep ettiği her bir dava ve icra dosyası nedeniyle hak etmiş olduğu vekalet ücretleri, sözleşmenin geçerli olan hükümleri, sözleşmenin geçersiz olan hükümleri yerine ise Avukatlık Kanunu’nun ilgili hükümleri ve az yukarda açıklanan diğer tüm hususlar birlikte değerlendirilip, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmeli, her bir icra ve dava dosyası nedeniyle “taleple bağlılık” kuralı da göz önünde bulundurularak, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ve yanlış değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ : 1. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 112,00 TL harcın istek halinde davalılara, peşin alınan 112,00 TL harcın davacıya iadesine, 23.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi