17. Hukuk Dairesi 2016/6576 E. , 2016/7674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacıları olduğu araçların karıştığı trafik kazasında yaya kaldırımında olan müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00 TL tedavi masrafı, 2.000,00 TL iş gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ile 60.000,00 TL manevi tazminatın 29.10.2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile 1.222,00 TL kazanç kaybı, 200 TL yol gideri, 300 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.722,00 TL maddi tazminatın, tüm davalılardan 30.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar ... ve ...."ndan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ..."nun yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu kaza nedeniyle Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/174 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada alınan .... Kurumu kusur raporunda, davalı sürücü ... karşı trafiğin kullandığı yola girdiği için asli ve tam kusurlu, davalı sürücü ... ve yaya ... ise kusursuz bulunmuş, mahkemece bu kusur raporuna itibar edilerek davalı ..."ın beraatine, sanık ..."ın ise taksirle yaralamaya sebebiyet vermekten cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm Yargıtay 12. Ceza Dairesince onanarak kesinleşmiştir.
BK.53.(TBK.74) maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir.
Maddenin ilk cümlesine göre :”Hakim, kusur bulunup bulunmadığına karar vermek için, ceza hukukunun sorumluluk kurallarıyla bağlı değildir.”
Madde metninden çıkan anlama göre, bağlı olunmayacak olan yalnızca “ceza hukukunun sorumluluk kuralları”dır. Yoksa suçun işlendiğine ilişkin hükümlülük kararları, ceza mahkemesinde toplanan kanıtlar, hukuka aykırılık durumları, nedensellik bağı ve maddi olgular hukuk hakimini bağlayacaktır. Öyleyse hukuk hakiminin “kusur bulunup bulunmadığına” karar vermedeki bağımsızlığı, sınırsız bir bağımsızlık değildir. Eğer ceza mahkemesinde hükümlülük kararı verilmiş ve haksız eylemi işleyen belli bir oranda kusurlu bulunmuşsa, hukuk hakimi artık bunu büsbütün yok sayamayacak; yeniden kusur oranı belirlerken, ceza mahkemesinde toplanan kanıtları ve maddi olguları gözönünde bulunduracaktır.
Somut olayda mahkmece hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunda, davalı sürücü ... %75 oranında, davalı sürücü ... ise %25 oranında kusurlu bulunmuştur. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ceza mahkemesi tarafından belirlenen "Dönülmez trafik levhasına uymayarak sola dönerek karşı yola geçtiği" maddi olgusunun tespitine dayalı beraat kararı hukuk hakimini bağlayacağından davalı sürücü ..."ın olayda kusuru olmadığı kabul edilerek hakkında açılan davanın reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davalı ..."ın diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."nun sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."ın temyiz itirazlarının ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 23/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.