Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/175
Karar No: 2019/691
Karar Tarihi: 18.04.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/175 Esas 2019/691 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan konkordato davasında, davacılar müvekkil şirketin borçlarının yapılandırılması gerektiğini ve müvekkil asillerinin hukuken korunması zaruri olduğunu iddia ederek geçici üç aylık mühlet kararı ve İhtiyati tedbir kararı verilmesini, mühletin iki ay daha uzatılmasını, bir yıllık kesin mühlet kararı ve konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkeme, ihtiyati tedbire itiraz edenlerin taleplerinin reddine karar vermiştir. İstinaf başvurusu üzerine, 287/son fıkrası gereğince tedbir kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamayacağından, istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebi, İİK 287/son fıkrası ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352/1-b bendi belirtilmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/175 Esas
KARAR NO : 2019/691
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1081 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 06/12/2018
DAVA : KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA:Davacılar vekili, 13.11.2018 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin her türlü kontrplak, kereste, taşıma paletleri, kontrtabla imalatını, alımını, satımını, ithalat ihracat reexport ve pazarlamasını yaptığını, 2010 yılında kurulduğunu, şirketin geçmişinin 1976 yılına dayandığını, şahıs şirketi olarak hizmet veren müvekkili şirketin anonim şirkete tür değiştirdiğini, müvekkili gerçek kişilerin şirketi kurduklarını, son yıllarda yaşanan ve dünyayı sarsan siyasal / sosyal çalkantılar ve ekonomik global belirsizliklerin ciddi zararı olduğunu, artan finansal sektör faizleri nedeniyle üretilen ürünlerin girdi maliyetlerinin arttığını, müvekkili şirketin işletme ve üretim giderlerini karşılamak için bankalardan oldukça yüksek faiz oranları ile kredi kullanmak zorunda kaldığını, nakit sıkışıklığının kredi ödemelerinde gecikmelere neden olduğunu, müvekkili şirketin ticari olarak etkilenmesinin hissedar olan müvekkillerini zor durumda bıraktığını, bu kapsamda müvekkili şirketin borçlarının yapılandırılması gerekmekte iken, gerçek kişi müvekkillerinin de hukuken korunması zaruriyetinin hasıl olduğunu iddia ederek, müvekkili şirket ve müvekkili asiller hakkında geçici üç aylık mühlet kararı ve İhtiyati tedbir kararı verilmesini, mühletin iki ay daha uzatılmasını, bir yıllık kesin mühlet kararı ve konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Alacaklıların bir kısmı, davaya müdahale talebi ile birlikte yazılı beyanlarını dosyaya ibraz etmiş ve duruşmaya katılarak beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, 19.11.2018 tarihli ek tensip tutanağı ile, davacıların banka hesapları üzerine bloka ve hapis hakkı uygulanmasının önlenmesine, bankalara teminat olarak verilen çeklerin / müşteri çeklerinin tahsil olunduğunda bloke, takas, mahpus ve hapis hakkının uygulanmamasına vb tedbir kararlarına karşı İtiraz üzerine, 06.12.2018 tarihli ara karar ile, itiraz edenlerin itirazlarının kısmen kabulüne, davacılar tarafından bankalara teminat niteliğinde verilen çeklerin / müşteri çeklerinin tahsil olunduğunda bloke, takas, mahsup ve hapis hakkının uygulanmamasına yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ;Ara karar, yasal süre içerisinde, ... Bankası A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir.....Bankası A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, İİK 287. maddede, tedbir kararına itirazın reddi yönünde verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı yönünde herhangi bir belirleme olmadığını, dolayısıyla mahkemenin verdiği bu ret kararının kesin olduğu yönündeki kararında usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, maddi hukuka ilişkin haklara etki edebilecek ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, müvekkili bankanın alacaklarını tahsil amacıyla kullanabileceği takas - mahsup bloke işlemlerinin tedbir yoluyla engellenmesinin mevcut düzenlemeye uygun düşmediğini belirterek 06.12.2018 tarihli duruşmada mahkeme tarafından ihtiyati tedbire itiraz edenlerin diğer taleplerinin reddine dair kesin olarak verilen kararın kaldırılmasını ve tedbire itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir.Mahkemece, davacılar yararına verilen ihtiyati tedbir kararına karşı, itiraz üzerine verilen karar istinaf edilmiştir.28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. İİK 287/son fıkrada “ Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz “ ifadelerine yer verilmiştir. Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 394/5. fıkrasında, itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmişse de, 2004 sayılı İİK ‘daki İhtiyati tedbire karşı kanun yoluna başvurulamayacağına dair düzenleme özel yasaya ilişkin olduğu gibi, yasanın kabulü de sonraki tarihlidir. Bu durumda, davacı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekecektir.Açıklanan nedenlerle, İİK 287/son fıkrası gereğince tedbir kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamayacağından, ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran müdahil vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Asli Müdahil ....Bankası A.Ş vekilinin, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1081 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 06.12.2018 tarihli, İhtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen,diğer itirazların reddine dair ara karara ilişkin istinaf başvurularının ,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1- b bendi gereğince REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan, peşin olarak yatırılan 134,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın asli müdahilden tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Asli müdahilin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İİK’nun 287/son fıkrası gereğince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1- b bendi ve aynı yasanın 362/1- f bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/04/2019

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi