Esas No: 2021/7155
Karar No: 2022/1131
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7155 Esas 2022/1131 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/7155 E. , 2022/1131 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen 11/03/2020 tarih ve 2020/İHK-15817 sayılı kararın davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 20/06/2019 tarihinde davalıya kasko sigortalı aracını park ettiği evinin önünde bulamayan davacının, aracın çekilmiş olabileceğini düşünerek otoparklara baktığını, orada da olmadığını görünce 21/06/2019 tarihinde çalınmış olduğu şüphesiyle emniyete başvurduğunu, aracın bulunabileceğini düşünerek beklediği, bir ay kadar bekledikten sonra sigorta şirketine 22/07/2019 tarihinde yaptığı başvuruya verilen cevapta talebin teminat dışı kaldığı belirtilerek ödeme yapılmadığını, hırsızlık teminatının poliçe kapsamında olduğunu belirterek, aracın çalındığı tarihteki rayiç değeri olan 83.652,00 TL nin davalıdan 20/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; aldıkları araştırma raporuna göre aracın sigortalı tarafından sigorta şirketi ve acenteye gösterilmediğini, poliçe tanzim edilirken aracın çalınmamış olduğunu österen bir delil bulunmadığını, kasko poliçesi yapıldıktan sonra minibüsün hareket halinde olduğuna dair araç sahibinin hiçbir bilgi ve belge sunmaması nedeniyle sigortalı aracın çalındığının ispatlanamadığı, aracın çalınmasından bir ay sonra sigorta şirketine başvurulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ispat yükünün yer değiştirdiğini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalının araştırma raporundaki tespit konusu yapılan hususlara ilişkin somut herhangi bir delil sunmadığı, sigortalı malı görülmeden poliçe düzenlenmesinin başlı başına şirketin ve acentenin ihmalinden kaynaklı bir durum olarak değerlendirildiği, sigortalının kusurlu veya kasti bir hareketi ile bildirim yükümlülüğüne uymadığını ortaya koyan somut bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun kısmen kabulü ile 73.000,00 TL nin 27/09/2019 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalının itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı yararına 10.290,00 TL tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiş, davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itirazı reddedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nın 370.maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının hüküm kısmının (b) nolu bendinde yer alan “10.290,00 TL” rakamı çıkartılarak yerine “3.400,00 TL” rakamının yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.