
Esas No: 2020/25687
Karar No: 2022/1235
Karar Tarihi: 03.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/25687 Esas 2022/1235 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, konut dokunulmazlığını ihlal ve cinsel taciz suçlamalarıyla mahkum edildi. Ancak, sanığın akıl sağlığı durumu konusunda Adli Tıp Kurumu ya da Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastaneleri tarafından rapor alınması gerektiği, müşteki ve tanıkların dinlenmeden hüküm kurulmasıyla doğrudanlık ve yüzyüzlük ilkelerine aykırılık oluştuğu, suçun işlendiği saat gözetilmeden hüküm kurulduğu, iddianamede TCK'nın 43. maddesinin uygulanması talep edilmediği için ek savunma hakkı verilmesi gerektiği, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle karar bozuldu. Kanun maddeleri: TCK'nın 32, 43, 50/2, 105/1, 105/2-d, 116/4 ve 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanığın babası tarafından dosyaya ibraz edilen 02.09.2015 havale tarihli dilekçesine ek olarak sunulan Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 76457100 sayılı yazısı uyarınca sanığın 21.05.2014 ve 02.09.2015 tarihleri arasında psikiyatri polikniliğinde ayaktan muayene edildiğinin belirtilmiş olması karşısında;sanığın 07/12/2014 tarihinde işlediği iddia edilen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını kavrama yeteneğini azaltacak derecede akıl zayıflığının etkisi altında olup olmadığı ve 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyen akıl hastalığı bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan ya da Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinden rapor aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Mahkemede susma hakkını kullanan sanığın,soruşturma aşamasında alınan beyanlarında üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi karşısında,müşteki ... ve tanıklar ... ve ...’nin mahkemece dinlenmesi gerekirken, ceza yargılamasının "doğrudanlık ve yüzyüzelik" ilkelerine aykırılık oluşturacak şekilde, müşteki ve tanıklar dinlenmeden,müştekinin soruşturma aşamasında alınan beyanı ile yetinilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
3-Müştekinin kolluk aşamasında konut dokunulmazlığının ihlali eyleminin saat 20.00 sıralarında meydana geldiğini beyan etmesi ve suç tarihinde, güneşin saat 16.06'da battığı, bu suretle, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde TCK'nın 116/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi.
4-İddianame ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 105/1,105/2-d maddelerinin uygulanması talebiyle kamu davası açılması ve iddianamede TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasının talep edilmemesi karşısında, sanık hakkında aynı Kanun'un 43. maddesinin uygulanabilmesi için, ek savunma hakkı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması,
5-Hükmün gerekçe bölümünde sanığın müştekiye cinsellik içeren mektuplar yolladığı ve müştekinin bilgisine ulaşacak nitelikteki yazı ve davranışlarıyla cinsel tacizde bulunduğu kabul edilmesine karşın gerekçe gösterilmeden TCK'nın 105/2-d maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi.
6-Sanık hakkında cinsel taciz suçundan 5237 sayılı TCK’nın 105/1. maddesi gereğince hüküm kurulurken, seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edildiği halde aynı Kanun’un 50/2. maddesine aykırı olarak tayin olunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi.
7-18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi gereğince “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” hükmü gözetilmeden, sanık hakkında yazılı şekilde ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümlerde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 03.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.