22. Hukuk Dairesi 2015/8737 E. , 2016/13244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai, ilave tediye, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, bayram yardımı, ücret farkı, hafta tatili, iş riski ve sorumluluk zammı, aile yardımı ile gece zammı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, işçi olarak davalı Belediyede çalışmaya başladığını, 14.10.2011 tarihinde 6111 sayılı Kanun ihtiyaç fazlası işçi kapsamında ... .... Bakanlığı bünyesine geçirildiğini, davalı Belediyede çalıştığı dönemlerde hak etmiş olmasına rağmen talep etmiş oldukları alacaklarını alamadıklarını belirterek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabında, davacının haklarının ödendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamalar göre alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai ve gece zammı ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre davacının haftalık yirmibir saat fazla mesai yaptığı belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı tanıklarının davalı belediyeye karşı davaları bulunduğu ve bu sebeple husumetli olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının fazla mesai süresinin davalı tanık beyanlarına göre tespit edilerek hüküm altına alınması gerekli iken husumetli davacı tanık beyanlarına itibarla fazla mesai alacağının tespiti hatalıdır.
Gece zammı alacağı bakımından;
4857 sayılı İş Kanunu"nun 69. maddesinde çalışma hayatında "gece" en geç saat 20:00"de başlayarak en erken saat 06:00"ya kadar geçen ve her halde en fazla onbir saat süren dönemi kapsadığı, ikinci fıkrada ise bazı işlerin niteliğine ve gereğine göre yahut yurdun bazı bölgelerinin özellikleri bakımından, çalışma hayatına ilişkin "gece" başlangıcının daha geriye alınması veya yaz ve kış saatlerinin ayarlanması, yahut gün döneminin başlama ve bitme saatlerinin belirtilmesi suretiyle birinci fıkradaki hükmün uygulama şekillerini tespit etmek yahut bazı gece çalışmalarına herhangi bir oranda fazla ücret ödenmesi usulünü koymak veyahut gece işletilmelerinde ekonomik bir zorunluluk bulunmayan işyerlerinde işçilerin gece çalışmalarını yasak etmek üzere yönetmelikler çıkartılabileceği üçücü fıkrada ise işçilerin gece çalışmaları yedi buçuk saati geçemeyeceği düzenlenmiştir. Ancak mevzuatımızda gece çalışmasının en az kaç saat olduğu yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Avrupa Birliği Hukukunda 2003/188 sayılı Direktif"in 2. maddesinde tanımlar başlığında gece işçisinin “Bir yandan, günlük çalışma süresinin en az üç saati gece süresine rastlayan, diğer yandan, yıllık çalışma süresinin belirli bir kısmının gece dönemine rastlaması muhtemel olan ve bahsedilen belirli kısım ilgili üye devletlerin seçimine bağlı olarak endüstrinin her iki tarafının görüşleri alınmasını müteakip ulusal kanunlar tarafından ya da, toplu sözleşmeler ya da ulusal veya bölgesel düzeyde endüstrinin iki tarafı arasında sonuçlandırılan sözleşmeler tarafından tanımlanan işçiler olduğu belirtilmiştir. Burada gece işçisi tanımlaması ile üç saatlik gece çalışması olan kimsenin gece işçisi olduğu açıklanmıştır.
Toplu iş sözleşmesinin 70. maddesinde saat 20:00 ile 06:00 saatleri arasında çalışanlara gece zammı ödeneceği belirtilmiştir. Fazla mesai alacağı bakımından yukarıda belirtilen bozma gerekçesine göre belirlenecek saatlere göre davacının ağırlık çalışmasının gece süresinde geçip geçmediği belirlenerek buna göre gece çalışma alacağının değerlendirilmesi gereklidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.