MAHKEMESİ :Kahramanmaraş 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ :20.02.2013
NUMARASI :Esas no:2012/17 Karar no:2013/161

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan H.. K.. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Aile konutunun hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılmasına ilişkin tasarruflar, diğer eşin rızasına bağlıdır.(TMK m 194/l) Bu rıza alınmadan konutun kaybı sonucunu doğuran tasarruf işlemi, rızası gereken eş bakımından bağlayıcı değildir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz, konut üzerinde hak sahibi olan (koca) tarafından 05.05.2011 tarihinde davalılardan İ.. A.."ya, bu kişi tarafından da 09.05.2011 tarihinde diğer davalı İ.. B..’a, onun tarafından da, davalı Halil"e 14.12.2011 tarihinde satılmış, iş bu dava ise 06.01.2012 tarihinde açılmıştır. Aile konutunun hak sahibi Şaban tarafından İ.. A.."ya devri bu kişinin kötü niyetli olması halinde korunamaz.(TMK m 1023) Böyle olsa bile, taşınmaz devralan İ.. A.. tarafından, İ.. B..’a, onun tarafından ise son defa 14.12.2011 tarihinde Halil’e devredilmiştir. Halil"in , İ.. B.. üzerindeki tescilin “yolsuz tescil" olduğunu bildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Kaldı ki, devralan Halil"in bunu bildiği veya bilmesi gerektiği kabul edilse dahi, bu tescilin yolsuz olduğunu ancak taşınmaz üzerinde ayni hakkı olan kimse ileri sürebilir (TMK. Md. 1024/3). Oysa davacı taşınmaz üzerine ayni hak sahibi değildir. Bu bakımdan taşınmaz üzerinde ayni hakkı mevcut olmayan davacı, üçüncü kişi Halil"e ait kaydın iptalini isteyemez. Bu açıklamalar karşısında davanın reddi gerekirken, davalı Halil üzerindeki tapu kaydının iptali ile davalı Şaban adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 12.03.2014 (Çar.)
KARŞI OY YAZISI
Malik olmayan eşin açık rızası alınmadan yapılan işlem kesin hükümsüz olduğundan değerli çoğunluğun farklı gerekçe ve değerlendirmesine katılma olanağım bulunmamaktadır.