Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16919
Karar No: 2018/2006

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16919 Esas 2018/2006 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı şirket araç satışından doğan borcun tahsili amacıyla davalı tarafından yapılan icra takibi sırasında borcun kabul edilerek taksitler halinde ödendiğini, ancak davalı tarafından takip dosyasının yenilenerek aynı borcun tekrar tahsiline çalışıldığını belirterek menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme önce menfi tespit isteğini kabul etmiş ancak Daire tarafından bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucunda mahkeme, davacının yaptığı harici ödemeleri kabul etmiş ancak davacının taksit sürelerine uymadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Daire bu kararı bozarak bir bilirkişiye hesaplama yaptırılarak davacının bakiye borcu tespit edilmesi ve takip dosyasında takip tarihinden dava tarihine kadar gerçekleşen borç ana para ve faiziyle hesaplatılıp her iki hesabın arasındaki fark kadar davacının davalıya borçlu olmadığına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu doğrultuda, İcra ve İflas Kanunu'nun 111. maddesi açıklanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2016/16919 E.  ,  2018/2006 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı ... Ulus. Taş. Pet. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vek. Av. ... ile davalı ... vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında ... . Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 03.02.2015 gün ve 2014/731 Esas - 2015/56 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 23.05.2016 gün ve 2015/16707 Esas - 2016/9131 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, araç satışından doğan borcun tahsili amacıyla davalı tarafından yapılan icra takibi sırasında borcun kabul edilerek taahhüt edildiği gibi taksitler halinde ödendiğini, ancak davalı vekili tarafından ödemelerin tamamlanmasından sonra takip dosyasının yenilenerek aynı borcun tekrar tahsiline çalışıldığını, belirterek; söz konusu takip dosyasından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davalının %40 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının haksız olduğunu, ileri sürdüğü yenileme ve haciz isteminden sonra da borcunu ödemeye devam ettiğini, davacının tüm borcunu ödemeden hacizlerin kaldırılamayacağını, yapılan ödemelerin borcun tamamını karşılamadığını, taksitlendirme anlaşmasında öngörülen sürelerde davacının ödeme yapmadığını, gecikmeler olduğunu, bu nedenle işlemden kaldırılmış dosyanın tüm borç ödenmediği için yenilenmesinin doğal olduğunu, müvekkilinin haksız ve kötüniyetli olmadığını, davacının tahsil harcı ödemek zorunda kalmaması için ödemelerin icra dairesine bildirilmediğini, davacının da ödemeleri icra dosyasına yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ... . İcra Müdürlüğü"nün 2003/16022 Esas sayılı icra dosyasından 13.11.2003 tarihinde 177.124 Euro"luk icra takibi devam ederken davacı tarafından farklı tarihlerde olmak üzere toplam 177.849 Euro ödeme yapıldıktan sonra dosyanın takipsiz bırakıldığı, davalının takip dosyasını yenileyerek 2008/12525 Esas sayılı numarayla 177,124 Euro üzerinden takibe devam ettiği, davacının yenilediği dosyada ödemeleri mahsup etmeden takibe devam ettiği, somut olayda menfi tespit davası veya istirdat davası açılmasının mümkün olmadığına dair davalı savunmasına ve birinci bilirkişi kurulu raporuna itibar edilemeyeceği gerekçeleriyle menfi tespit isteminin kabulüne, davacının ödemelerini icra dosyasına yapmamış olması nedeniyle kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    Mahkemenin bu kararı Dairemizin 18.03.2014 tarihli 2013/7807 Esas- 2014/5286 Karar sayılı ilamıyla "İİK’nun 111’inci maddesinin 3’üncü ve 4’üncü fıkralarına göre, “Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.” Somut olayda borçlu tarafından borcun taksitler halinde ödenmesi konusunda yapılan teklif alacaklı vekili tarafından kabul edilmiş olup, bu husus borçlu tarafa tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla taraflar arasında İİK’nun 111’inci maddesi çerçevesinde taksitlendirme sözleşmesi kurulmuştur. Dosya içeriğinden taksitlendirme sözleşmesinin ihlal edildiği anlaşılmakta olup, bu durumda İİK’nun 111’inci maddesinin son fıkrası uygulanmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş ancak bozma kararının gereği yerine getirilmeyerek ve bozma kararına yanlış anlam verilerek bu kere davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, takip sonrası harici ödeme sebebine dayalı menfi tespit davasıdır.
    Davalı, davacının yaptığı harici ödemeleri dava sırasında kabul etmekle birlikte bunları davadan önce harici tahsil olarak icra müdürlüğüne bildirmemiştir.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş, dava tarihi itibariyle davacının icra takibiyle kendisinen istenen alacağın ne kadarlık kısmından borçlu olmadığını tespitten ibarettir.
    Somut olayda, davacı-borçlu ile davalı-alacaklı arasında İİK"nun 111. maddesi gereğince taksitlendirme sözleşmesi yapılmış ancak davacı-borçlu tarafından sözleşmede belirtilen taksit ödeme tarihlerine uyulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, İİK"nun 111/son maddesi gereğince icra muamelesinin kaldığı yerden devam edeceği açıktır.
    Ancak davacı-borçlunun taksit sürelerine uymamakla birlikte bu süreçte davalı-alacaklıya 177.849,13 Euro ödeme yaptığı da taraflar arasında ihtilafsızdır.
    Şu halde mahkemece davanın ret gerekçesi yapılan ve birbiriyle çelişkili olan, davacı-borçlunun 177.849,13 Euro harici ödemesinin icra müdürlüğünce dikkate alınacağı ve davacı-borçlunun 177.849,13 Euro harici ödemesinin alacağın tahsilinden sonra davacı tarafından sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan talep edilebileceği şeklindeki görüşler hukuka ve hakkaniyete uygun değildir.
    Mahkemece yapılacak iş, bir bilirkişiye takip tarihinden ilk ödeme tarihine kadar işleyecek faiz hesaplatılıp davacının ilk ödemesinin önce faizden sonra ana paradan düşülerek geriye kalan ana paraya bu kere ikinci ödemeye kadar faiz işletilip davacının ikinci ödemesinin aynı şekilde mahsubu yapılıp böylece davacının parça parça yaptığı 177.849,13 Euro ödeme bitinceye kadar hesaplama sürdürülüp davacının dava tarihindeki bakiye borcunu tespit ettirmek ve ayrıca takip dosyasında takip tarihinden dava tarihine kadar gerçekleşen borç ana para ve faiziyle hesaplatılıp her iki hesabın arasındaki fark kadar davacının davalıya borçlu olmadığına karar vermekten ibarettir.
    Bu itibarla, Dairemizce yerel mahkemenin kararının bozulması gerekirken onanmış olması doğru olmadığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüyle Dairemizin 2015/16707 Esas ve 2016/9131 Karar sayılı ve 23.05.2016 tarihli onama kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçeyle BOZULMASINA, davacıdan alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının talebi halinde kendisine iadesine 11.04.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi