10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1149 Karar No: 2016/5130 Karar Tarihi: 07.04.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1149 Esas 2016/5130 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/1149 E. , 2016/5130 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında 13.09.2001 tarihinde boşanma kararı verilen davalıya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle kesildiği, davacı Kurumca, davalıya 26.10.2008- 26.09.2012 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıkların yasal faizleriyle tahsilinin talep edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. İnceleme konusu davada; kurum raporunun aksinin sabit olup olmadığı belirlenmeli, davalı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; medula sisteminde kayıtlarda görülen adresler ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, davalı ve boşandığı eşinin boşanma tarihinden itibaren birlikte yaşayıp yaşamadıklarının mahallinden zabıta marifetiyle, komşularından, bilen ve tanıyanlardan etraflıca sorularak bilgi verenlerin isimleride belirtilmek suretiyle usulüne uygun tutanak kapsamında tespiti yapılmalı, davalının 04.09.2012 tarihinde boşanılan eşle yeniden evlendiği hususu da gözönünde bulundurularak fiilen birlikte ./.. yaşamanın gerçekleşip gerçekleşmediği hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde toplanan kanıtlar ışığında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.