17. Ceza Dairesi 2015/6344 E. , 2015/9008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın, müştekiye ait park halinde olan kamyonunun kasasında, kullanım gereği dürülü halde bulunan kamyona ait brandayı çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK"nın 142/1-e maddesinde yazılı bulunan suçu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında aynı Yasa"nın 141/1. maddesi uygulanmak suretiyle hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; müştekinin 7.10.2009 günü geceleyin aracını park ederek, araç içinde uyumaya başladığı, sabahleyin uyandığında hırsızlık olayını fark ettiği yolundaki beyanı dikkate alınarak, UYAP sorgulamasında yaz saati uygulaması da dikkate alındığında suç tarihinde güneşin saat 06.34 de doğduğu, TCK"nın 6/1-e maddesine göre saat 05.34"e kadar olan zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, atılı suçun gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, atılı suçtan kurulan hükümde TCK"nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmedilmiş ise de, sanığın eylemine uyan TCK"nın 142/1-e maddesi uyarınca atılı suç için öngörülen cezanın alt sınırının 2 yıl olduğu, mahkemece sanık hakkında TCK"nın 141/1. ve 143. maddeleri uyarınca neticeten 1 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedildiği, atıfet kuralı uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 Esas, 2008/43 sayılı kararı ışığında, sanığın yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden, bu husus da bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Bu dava sebebiyle yapılan 19,70 TL davetiye giderinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ""bu dava sebebiyle yapılan 19,70 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.