Esas No: 2021/8284
Karar No: 2022/1155
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8284 Esas 2022/1155 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8284 E. , 2022/1155 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR
Davacı vekili; kaza tarihi itibariyle trafik sigortası bulunmayan aracın sebep olduğu kaza sonucunda karşı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp % 37 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 21/01/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 173.776,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; ceza soruşturmasındaki uzlaşma nedeniyle davacının tazminat talep hakkı bulunmadığını, maluliyet oranını kabul etmediklerini, tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 167.922,00 TL. sürekli işgücü kaybı ve 5.854,00 TL. geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 173.776,00 TL'nin 24/09/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına; davanın kısmen kabulü ile 134.337,60 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 24/09/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, trafik sigortasız aracın işletilme halinde olduğu zamanda kazanın meydana geldiğine ilişkin kabulün yerinde görülmesine; davacının kazaya karışan karşı araçta yolcu olduğu dikkate alındığında, davalı lehine hatır taşıması şartlarının oluşmamış olmasına göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
5271 sayılı CMK'nın 253/19. maddesinde "...uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır" hükmü yer almakta olup, anılan düzenleme gereği, uzlaşma raporu düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı ortadan kalkar. Uzlaşma raporu, ilam mahiyetinde olacağından, aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir.
16/07/2016 tarihinde çift taraflı trafik kazasına karışan araçlardan birinde yolcu olup kazada yaralanan davacı, karşı aracın trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle davalı ...'ndan tazminat isteminde bulunmuş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından ceza soruşturmasının uzlaşma ile sonuçlandığı ve davacının tazminat talep hakkı bulunmadığı savunulmuş; İHH tarafından,
ceza soruşturmasında takipsizlik kararı verildiği ve uzlaşma tutanağının bulunmadığı, uzlaşmanın sağlandığı savunulan tarih itibariyle davacının maluliyetinin tam olarak doğmadığı ve davacının maluliyetinin niteliği gereği, cezada uzlaşma sağlandığının kabul edilmediği gerekçesiyle davalının sorumluluğuna karar verilmiştir.
Dava dosyası içinde ceza soruşturmasına ilişkin bir kısım belgeler bulunmakla birlikte uzlaşma tutanağının bulunmadığı; Mersin C. Başsavcılığı'nın 2016/36516- 2017/4865 sayılı kararında, davacı ile trafik sigortasız araç sürücüsü Ahmet Güngör Sakar arasında uzlaşma sağlandığı, davacıya 3.000,00 TL. ödenerek edimin yerine getirildiği ve iddianame düzenleme şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle; Mersin C. Başsavcılığı'nın 2016/36516- 2017/4865 sayılı dosyasının getirtilmesi ve davacının imzaladığı uzlaşma belgesi olup olmadığının denetlenmesi ile CMK'nın 253/19. maddesine göre değerlendirme yapılıp, uzlaşma tutanağının bulunması halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.