12. Ceza Dairesi 2019/4496 E. , 2021/540 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı kanun gereğince tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 13,43 TL maddi, 100,00 TL manevi tazminatın haksız ikinci kez ödeme tarihi olan 10/01/2009 tarihinden işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine,
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.598,00 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 113,43 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Tazminat davasının dayanağı olan Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2004 tarih, 2002/257 esas, 2004/673 karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Karşılıksız çek keşide etmek suçundan yargılandığı, yargılama sonunda 2.000 TL adli para cezasına hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 13.09.2004 tarihinde kesinleştiği, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2004/2-2838 sayılı ilamat numarası ile takip edildiği, ilamat evrakının, cezanın 12.1.2009 tarihinde infaz edildiği belirtilerek ortadan kaldırılmasına karar verildiği, buna rağmen davacı aynı sebeple 24.06.2005 ve 09.01.2009 tarihlerinde yakalanıp gözaltına alınmış ve yatırdığı paranın savcılıktaki memur tarafından zimmete geçirilmiş olması nedeniyle ilgili memurun zararı gidermeyi kabul etmemesi gerekçesi ile gözaltında tutulduğu l günün karşılığı 100 TL olarak mahsup edilmesi suretiyle 1900 TL"yi tekrar maliye veznesine yatırmıştır.
Davacının 10.000,00 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat ile ikinci kez ödemek zorunda kaldığı 1900 TL nin haksız ikinci kez ödeme tarihi olan 10.01.2009 itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, 300,00 TL manevi tazminatın 09.01.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazladan yatırılan 1900,00 TL bakımından görevsizlik kararına hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; infaz aşamasında meydana gelen hukuka aykırılıkların idare yargı görev alanında kaldığı daha önce bu konuda Muğla İdare Mahkemesinin 06.04.2010 tarih, 2010/625 esas, 956 karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği de dikkate alınarak görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden bozması üzerine yerel mahkeme bozma ilamına uyarak Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi kararı üzerine, 10.07.2017 tarih, 2017/248 esas, 2017/430 karar sayılı ilamı ile söz konusu hukuka aykırılıklar nedeni ile adli yargının görev alanında kaldığının bildirilmesi üzerine, yerel mahkeme bu karara uyarak memurun davacının zararını giderdiği hususu da belirlenerek; 13,43 TL maddi, 100,00 TL manevi tazminatın haksız ikinci kez ödeme tarihi olan 10.01.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 11/06/2014 gün ve 2013/28131 Esas-2014/14471 Karar sayılı bozması öncesinde verilen kararda davacı lehine 300,00 TL manevi tazminata hükmedildiği bu kararın yalnızca davacı vekili tarafından temyiz edildiği, bu sebeple söz konusu miktarın davacı lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden davacı lehine eksik manevi tazminata hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu eksikliğin yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan manevi tazminat miktarının 300,00 TL olarak düzeltilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.