14. Hukuk Dairesi 2019/3321 E. , 2020/3698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davası sonucunda mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 380 ada 8 parsel sayılı taşınmazın maliki iken imar çalışması neticesinde paydaş olan davalı Belediyenin payını, 06.09.2013 tarihli ve 8 sayılı Belediye Meclis Kararı, 20.03.2014 tarihli ve 149 sayılı Belediye Encümen Kararı ve 26.03.2014 tarihli ve 164 sayılı Belediye Encümen Kararıyla satın aldığını, satış bedelinin tamamını ödemesine rağmen tapusunun verilmediğini belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davalıya ait payın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, bu mümkün olmazsa satış için ödenen bedel ile uğranılan zararın şimdilik 6.420,60TL’lik kısmının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, satış sözleşmesinin resmi şekle uyulmadığından geçerli olmadığını, yapılan satışla edimler arasında aşırı dengesizlik oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 10.11.2015 tarihli ve 2014/2153 Esas - 2015/999 sayılı Kararı ile davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin, 22.10.2018 tarihli ve 2016/6218 Esas, 2018/6985 Karar sayılı bozma ilamında, çekişmeli taşınmazın satışının açıkça meclis kararında belirtilmediğinden satışa ilişkin idari işlem yeterli olmadığından yapılan satışın geçerli olmadığı gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesi, ancak ikinci kademedeki tazminat talebinin değerlendirilmesi gerektiğinden söz edilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, önceki kararda yazılı gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme kararı incelenmek üzere, 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 sayılı Kanunla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, incelenmek üzere Dairemize gönderilmiştir.
Direnme kararının Dairemizce incelenmesi üzerine; Dairemizce 22.10.2018 tarihli ve 2016/6218 Esas, 2018/6985 Karar sayılı ilamında; dava konusu taşınmazın davacıya satışına karar verilen Belediye Encümen Kararı Belediye Meclis kararına dayanmadığından satışa ilişkin idari işlem yeterli olmayıp satışın geçerli olmadığı, bu sebeple tapu iptali ve tescil isteminin dinlenemeyeceği, mahkemece ikinci kademedeki tazminat isteminin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişse de dava konusu 380 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 10.12.2013 tarihli, 4993 yevmiye numarası ile tescil edilen imar uygulaması sonucunda oluştuğu, davalı belediyenin 64289/131206 pay oranı ile taşınmazda paydaş kılındığı, Belediye Encümeninin 20.03.2014 tarihli, 149 sayılı kararı uyarınca çekişmeli taşınmazın davacıya satışının yapılmasına, 26.03.2014 tarihli, 164 sayılı kararı ile borcu kalmadığından tapusunun verilmesine, tapuda ferağ vermek üzere Belediye Başkanı Mehmet Kavuk’a yetki verilmesine karar verildiği, anılan encümen kararlarının Yeşilyurt Belediye Meclisinin 06.09.2013 tarihli, 8 sayılı kararına dayandığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Tapu iptali ve tescile karar verilemeyeceğine ilişkin önceki bozma kararının maddi hataya dayandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından ve yukarıda belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın satışına ilişkin encümen kararında Yeşilyurt Belediye Meclisi’nin 06.09.2013 tarihli, 8 sayılı kararına atıf yapılmakla davacının tapu iptali ve tescile ilişkin talebi yerinde görüldüğünden ilk derece mahkemesinin direnme kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle direnme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.